20 Ağustos 2015 Perşembe

Öğrencilerime içten bir mektup: Yapmak üzere olduğum şeyler için sizden özür dilerim


Çeviriyi yapan: HATİCE ŞAHAN


Değerli öğrencilerime,

Yapmak üzere oluğum şeyler için sizden özür diliyorum.

Bu hafta sizlere yeni bir test yapmak zorundayım. Bu testin adı PARCC. Dört ayrı günde beş farklı test olacaksınız ve sanıyorum çoğunuz bu testlerden nefret edeceksiniz. Tahminimce bir iki kişi gözyaşı dökecek çünkü yeterince zeki olmadığınız hissine kapılacaksınız. Bazılarınız testi yapmayı bırakıp ekranda farklı yerlere odaklanacak. Kiminiz yanında oturan arkadaşına bakıp, aynı duyguları paylaşıyor olmak umuduyla, acaba onlarda sizin kadar aklı karışmış bir halde mi diye düşüneceksiniz. Birçoğunuz test sırasında yanınıza gelmemi isteyip yardım etmemi isteyeceksiniz ama yardım edemeyeceğim. Neredeyse hepiniz, bu testin her gün sınıfta gerçekleştirdiğimiz öğrenme ve gelişmeyle ne alakası olduğunu merak edeceksiniz. Çünkü biliyorsunuz ki bizim öğrendiklerimizin bir anlamı, bir amacı var ve bu testlerin bunu nasıl mümkün kılacağını anlamaya çalışacaksınız. Ve tahminimce bu testleri sizlere neden uyguladığımı merak edeceksiniz.

Cevabı basit. Yapmak zorundayım. Eyalet ve hükümetimiz bu testleri sizlere yapmak zorunda olduğumu söylüyor. Bu yüzden bu sınavlara girmelisiniz. Bu duruma ne kadar üzüldüğümü bilmenizi isterim.

Bu konuda hiçbir yetkiye sahip değilim. Testi yapıp yapmama gibi bir seçeneğim yok. Ama her zaman dediğim gibi kendi düşüncelerimi kimse değiştiremez. Bu yüzden söylemem gerekenleri de söyleyeceğim.

Bu testlerin bana, öğrencilerin ya da insan olarak bireylerin hakkında bilmem gerekenleri sağlayacağı konusunda hemfikir değilim. Bu testlerin beni daha iyi bir öğretmen yapacağına ya da okulumuzu geliştireceğine katılmıyorum. Dahası öğrencilerimin beş saat boyunca bilgisayar başında oturup hükümetin onların neler yapıp neler yapamayacağını görebileceklerine inanmıyorum. Sahip olduğunuz yetenekleri nasıl ortaya koyacağınız konusunda size hiç bir seçenek sunulmamasına karşıyım. Yıl boyunca sizlerin kendinize olan güveninizi artırıp, kendinize birer okuyucu ve yazar gözüyle bakmanıza yardımcı olma çabalarımın hepsinin, yapmam gerekeni yapıyorum, adı altında bu testler yüzünden mahvolma ihtimalini kabul etmiyorum. Bu testlerin yapılmasına karşıyım.

Bu söylediklerimden öte asıl bilmenizi istediğim, bu testler sizin gerçekte nasıl olduğunuzu söylemeyecek. Sizlerin ne denli güzel ve harika yönlerinizin olduğunu gösteremezler. Yıl boyunca öğrendiğiniz onca şeyin tamamını ortaya koyamazlar. Her birinizin bazı önemli yönlerini keşfedemezler. Çünkü kişiliğinizin derinliklerine inemezler.

Bu dünyaya empati kurarak bakmayı nasıl öğrendiğinizi, bireysel gücünüzü kullanabilmek adına bilgilerinizi kullanmayı nasıl öğrendiğinizi, sınıf arkadaşlarınız ve dünyadaki tüm öğrencilerle işbirliği yapabilmeyi nasıl öğrendiğinizi, önce dinlemeyi sonra konuşmayı nasıl öğrendiğinizi, dünya için faydalı şeyler yapmayı ve insanca büyümeyi nasıl öğrendiğinizi göstermeyecekler. Bu testler asla bunları gösteremez ve inanın bana bu söylediklerim bu dünyadaki en önemli şeyler.

İşte bu yüzden bu testlerle boğuşmak zorunda kaldığınızda olurda testler size zeki olmadığınızı söyler, siz de yeterince iyi olmadığınızı düşünmeye başlarsanız ve bu testlerin sizlerden istediği şeyler yüzünden ağlamaklı hale gelirseniz oturun, arkanıza yaslanın. Derin bir nefes alın. Sonra bildiklerinizi hatırlayın. Bu dünyada aslında neyin önemli olduğunu ve her birinizin ne kadar zeki olduğunu hatırlayın.
Eğer hatırlayamazsanız, testler size sizi unutturacak kadar kötüyse elinizi kaldırın ki yanınıza geleyim. Yüzünüze tek bir bakışta neler olduğunu göreyim ve size hatırlatayım. Sizlerin birer yazar, birer okuyucu olduğunuzu ve gerçek benliğinizle paha biçilemez olduğunuzu hatırlatayım. Benim için, sınıfınız için ve dünya için neler yaptığınızı hatırlatayım. Her bir günü.

Ve sonra… Yapmamam gerektiği halde sanırım sizlere çikolata getireceğim, sizleri güldürmeye çalışacağım. Çünkü günün sonunda bu testler size anlam ifade etmeyecek. Haftanın sonuna geldiğimizde asıl önemli işimize geri dönmüş olacağız. Ve yılın sonunda geriye dönüp baktığınızda hatırladığınız şeyler bu testler değil, yıl boyunca öğrendiğiniz ve yaptığınız şeyler olacak.

Bu yüzden lütfen beni bağışlayın. Lütfen bilin ki sizlere bu testleri vererek kötü bir şeye suç ortaklığı yapmış gibi hissediyorum. Benim için bu testlerden çok daha değerlisiniz. Sizler bu testlerden değerlisiniz. Ve bilin ki bu hafta biter bitmez, kendi öğrenme yöntemimize devam edeceğiz.

Saygılarımla,
Mrs. Lifshitz