28 Aralık 2014 Pazar

Gezinmek, Oyalanmak ve Takılmak için Kütüphanelerin Yeniden Yapılandırılması

Çeviri: Hasan Alma



(CNN)-- Nashville Halk Kütüphanesi aşağı bölümünün üçüncü katında, monokrom kitap raflarının dingin satırları ve sert ahşap mobilyaların olduğu genişçe bir alanın kapısı, yetişkin müşterilerin hoş karşılanmadığı bir yere açılır.
Sessizlik yerine, kahkaha ve gırgır odayı kaplar. Renkli raflar, grafik ve çizgi romanlar, zorbalık ve koleje başvuru üzerine yardımcı kitaplar tutarak duvar da uzanır. Gençler, konuşarak, okuyarak ve ödev yaparak bir daire içinde oturur. Diğerleri, telefonlarında ya da televizyonlara bağlı oyun masalarında video oyunları oynar.
Personel; gençlerin kuşkafesleri, cüzdanlar ve diğer sanat projelerinin yarattığı; bir sözcük atölyesi, bir video oyunu programı ve diğer sanat projeleri gibi çeşitli toplum organizasyonlarıyla partnerlik sunulan akıl hocası liderliğindeki faaliyetlerinden özel bir haz alır.
O bir kütüphane olabilir, ama 18 yaşındaki alexis woodward için , atmosfer daha çok bir aile birliği gibi.. dedi.. 'kütüphane kapanana kadar daima doludur.' dedi 14 yaşındayken sözcük programına katılmaya başlayan Woodard.
Koleksiyonlar, personel ve mekan yıllardır kütüphanede olan gençlere adandı. Şimdi, kütüphaneler; gençlerin onu ziyan etmek yerine içerik yaratabileceği gelişen öğrenme alanları için bu kaynakları değiştiriyor.
Araştırmalar, özellikle düşük gelirli toplumlarda akademik başarı ve sosyal davranış üzerine okulsonrası programların yaygın pozitif etkisini gösterdi. Nashville Halk Kütüphanesinden Elyse Adler'e göre; Gençleri meşgul eden mekanlar için ihtiyaç, gençlerin daha çok boş zamanlarının olduğu yaz araları boyunca daha fazla bile olur.
Elyse; 'Biz, gençlerin evlerinde ya da okulllarında giriş imkanı olmadıkları öğrenmeyi ve dijital medyayı keşfetmeleri için onlara mekanlar sağlamak istiyoruz'. dedi.
Nashville Halk Kütüphanesi Vakfı , "Yaratıcılık, eleştirel düşünme ve uygulamalı öğrenme" yi düzenleyen gençlere yönelik yenilikçi öğrenme laboratuarları kurmak için Müze Enstitüsü, Kütüphane hizmetleri ve John D. ve Catherine T. MacArthur Vakfı ndan 1.2 milyon dolarlık bir ödenek alan 24 siteden biridir.
Küçük bir laboratuvar Nashville Halk Kütüphanesi, Yeşil Tepeler konumunda nisanda açıldı ve inşaat ana merkez şubesi üzerindeki yolun altında; ana şubede 2.500 metrekarelik gençlik öğrenme laboratuvarı var. Mekan; NPL stüdyosunun planlamasında yer alan gençler tarafından istenen güzellikler arasında bir kayıt standı, yayın bölmeleri, kayıt kabinleri ve büyük bir alan yaratıcı ve yumuşak devreleri barındırır.
Yeni alan, yaptıklarından bile daha iyi yapmak için sözcük programında Woodward ı izleyen gençlere, yazılım düzenlemesini kullanmaktan, şiire hayat vermeye ve şarkıları banda almaya kadar olanak sağlar.
Teknolojinin bir kısmını test eden ve bu yıl gençlik merkezi dışında yaşlanma öncesi önerilerde bulunan Woodward, "Bu inanılmaz olacak," dedi.
"Gençlerin deney için daha çok şansı olacak."
 
Aktif Öğrenme Merkezleri

Amerika Kütüphane Birliği Başkanı Barbara Stripling: Öğrenme laboratuarları, ya da dijital medya merkezleri üzerine odaklanma, kütüphanelerin pasif bilgi muhafızlığından aktif öğrenme merkezlerine doğru geliştiğinin sadece bir yoludur.. . Gençlerin fikirleri bulmak için bu tür yerlere ihtiyacı var.... dedi.
Kütüphaneler gençlerin kendi ilgilerini keşfetmesi için okul müfredatının sınırları dışında çalışmak için onlara fırsatlar vermeye çabalıyor.
24 öğrenme laboratuarları uygulamasını desteklenmesine yardım eden kent kütüphane konseyinden Amy Eshleman, Eğitimciler ve araştırmacılar yaşam boyu öğrenmeye ilham vermesi için dijital medyayı nasıl kullanacaklarını tekrar düşündüğünde çözüm de bir anda çıkıyor.. dedi..
Öğrenme laboratuarlarının yol gösterici ilkeleri, gençlerin takılmanın, oyalanmanın ve dışarıda gezmenin cesaretlendirildiği öğrenme çevrelerinde geliştiğini öneren Antropolog Mimi Ito'nun araştırmasına dayanır.
Ayrıca bağlı öğrenme olarak bilinen bu fikir, gençleri, kendi tutkuları içindeki derinliği bulmak için yeni medyayı kullanmaya ve bunları eğitimsel ve ekonomik fırsatlara dönüştürmek için yollar bulmaya teşvik eden bir yaklaşımdır.
Eshleman: Bunların hepsi, gençleri yaşıtlarıyla olabileceği bir yerde kaynaştırma, ilgilerini açığa çıkarma ve ilgilendikleri şeylerde daha iyi olmalarını sağlama ile ilgilidir ve aynı zamanda onlara tutkularından gerçek dünyada ki fırsatlar için bir yol bulmalarına yardım eder.. dedi.
Bu yerlerde, bir öğrenme modeli haline gelen Harold Washington Kütüphanesi'ndeki Chicago's YOUMedia merkezinden ilham alınır. Yaklaşık 60-80 genç, sadece bi kaç aktiviteyi isimlendirmek için, her gün bu yerleri, müzik, video üretmek ya da fotoğraf, yaratıcı yazı, 3-D matbaa, ya da video oyunu dizaynında deney yapmak için kullanır.
Kütüphane birliği ve YOUMedia danışmanı Marcus Lumpkin: Her bir aktivite bir diğerine yol açar...YOULit dergi ekibi Chicago Zine Feste katıldığı zaman, Onlar bağımsız yayıncılar ile karşılaştı, kendi dergi kopyalarını diğerleri için takas etti, ve farklı medya ile deneyi belgeledi. Oyun kütüphanesi, bir websitesi ve video oyunları hakkında haftalık podcast ile merkezde bir grup gençle video oyunları oynamaya başladı...dedi.
'Her bir aktivite de elde edilen zeka birbirini inşa eder. gençler website yaratmayı ve sürdürmeyi ve içerik yaratmayı öğrenir. Onlar aynı zamanda takım halinde düşünmeyi ve çalışmayı öğrenir'.
'Biz ilgilerini değerlendirmeye çalışıyoruz. Okullar öğrencileri bilim, teknoloji, eğitim sanat ve matematiğe ilgilerini yönlendirmeye çabalarken, bence kütüphane kişisel ilgiler yoluyla gençleri o alanların içine girmelerine olanak sağlamada büyük bir iş yapıyor'.
Andrea Saenz: Ekip, YOUMedia merkezinde öğrencilerin zamanının çoğunu kişisel tutkular için nasıl kullanmayı başardıkları konusunda gururlu.. dedi. 'Bir sonraki adım eğitim ve iş fırsatları için daha direkt yollar bulmaktır.'
Biz, mekanda yaptıkları ile kariyer ve şehir hayatına katılma olanağı arasında gençlerin daha net bir bağ kurmalrı konusunda emin olmaları sağlayan bağlantılı öğrenme modelini deniyoruz.
 
Kültürel Değişim

Toplum katılımı yöneticisi Elyse Adler: 'Gençler 2000'lerin başından beri Nashville Kamu Kütüphanesi'nin kurumsal evrim özünde olmuştur.' dedi. bu, gençler adanılan alanlarla ana dal bölümünü içeren, 5 yeni branş inşa edildi.
Onlar kütüphaneye yardım ve danışma komitesinde görev için gençler getirdi. Gençler programlama için toplum örgütleri ile işbirliği tavsiye ettiğinde, onlar sözcük programı Southern Word ile işbirliği yaptı. onlar da gülümseme ve arkadaş canlısı olma gibi küçük şeyler ya da onlarla yetişkinmiş gibi konuşma bakımından genç patronlarla bütünleşme için en iyi uygulamalar üzerine yetişkin kütüphaneciler için eğitimi önerdi.
Adler: Bu kütüphanenin gençlere nasıl hizmet ettiğini yeniden tanımlayan kültür değişiminin bir parçasıydı...dedi.
'Gençlerin okul dışında öğrenme için daha fazla imkana ihtihacı var ve, kütüphanler ücretsiz şekilde bu ihtiyacı karşılamak için benzersiz şekilde konumlandırılmış, ve toplumda ki herkese açıktır'.
Alexis Woodward dokuzuncu sınıfta Güney Word ın ana dalını ziyaret başladı ve düzenli oldu.. gösteriler, uluslararası yiyecek günleri ve şiir gösterileri yoluyla, o sorundan sakınmaya çalışan 'kötü komşular' dan başka gençlerle buluştu. yazı yeteneğini, öz güvenini ve konuşmasını geliştirdi. ve onun Southern Word danışmanı olmasını sağlayan liderlik zakasını geliştirdi. şimdi, o önemli mali destekle sonbaharda Southern Illinois University için çalışacak.

Alexis Woodward: Okuldan sonra dışarda gezip soruna bulaşmaktansa, bunu yapmak pozitif bir şeydi.. diyor...' Ben arkadaşlarımın tutuklandığını ve dayak yediğini gördüm.. Bazıları öldü. ve ben daha iyi bir şair ve yazar olma yolunda kütüphanedeki çalışmada olmamış olsaydım, ben de onlar gibi olmuş olurdum..gibi hissettim..
Kütüphane, aynı zaman da, mimariyi keşfetmek için Minecraft ve diğer video oyunlarını kullanan bir program olan Nashville İnşaat Bloklarına başlamak için Vanderbilt Üniversitesi ile işbirliği yaptı.
14 yaşındaki katılımcı Jack Fox zaten arkadaşlarıyla evde Minecraft oynadı, ama kütüphane programı aracılığıyla , onun yeni bir kullanımını öğrendi. Konut toplulukları ve bir köprü inşaası yoluyla, aynı zaman da Nashville 'ın coğrafyası hakkında daha fazla öğrendi.
Şimdi, daha önce bilmediğim şehrin kafamdaki bütün görsel haritasına sahibim... diyor Jack.
Hollett: Gençler -video oyunu oynamak gibi- sevdikleri aktiviteler yoluyla yeni şeyler öğrendiğinde, bu ders, bir test ya da ödev kağıdı parçası kadar değerlidir...dedi.. 'Ve büyük olasılıkla bu uzun vadede daha anlamlı olacak'.
'Deneyimler aracılığıyla gençler okul içinde ve dışında dijital medyaya sahip, biliyoruz ki öğrenme sadece sınıfta olmaz.. Öğrenme kütüphanede, müzede ve evlerde de olur'

25 Kasım 2014 Salı

Eğitimciler için Tasarım Fikri (Design Thinking for Educators v2)

    Yabancı dil bilememek ülkemizdeki eğitimcilerin temel sorunlarından biridir. Bu yüzden yurt dışında yayınlanan makaleler ve yenilikler yeterince takip edilememektedir.  Bu sorundan yola çıkarak Edirne İl Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Hüseyin Özcan ve  Fatih İnce‘ nin önerisiyle çeviri atölyesi kuruldu ve ilk olarak uluslararası bir tasarım ve inovasyon şirketi olan IDEO 'nun eğitimciler için çıkarmış olduğu bir rehber olan Design Thinking Toolkit 'in çevirilmesine karar verildi.

Bu süreçte Trakya Üniversitesi Yabancı Dil Eğitimi Bölüm Başkanı Doçent Doktor Muhlise Coşgun Ögeyik ile iletişime geçerek İngilizce Öğretmenliği Bölümünde okuyan gönüllü öğrencilerin bu çalışmaya dahil edilmesi amaçlandı. Gönüllü öğrencilerle Çeviri Atölyesi koordinatörleri İngilizce Öğretmenleri Banu Mutafçılar, Hasan Bakkal ve Ayşe Taylan tarafından bir tanışma toplantısı düzenlendi ve farkındalık gurupları oluşturuldu. 

Çeviri fikri öğrencilerle paylaşıldığında öğrencilerin hevesli görünmesi yapılan işe daha da inanmamızı sağladı. Böylelikle bu proje Edirne Milli Eğitim Müdürlüğü ve Trakya Üniversitesi arasında bir köprü görevi gördü. Hepsi birer öğretmen adayı olan atölye katılımcıları gelecekteki meslektaşlarıyla şimdiden iletişime geçerek okul hayatlarındaki çalışmalarında meslektaşlarının tecrübelerinden yararlandılar. Ayrıca yaptıkları çeviriler sonucunda edindikleri bilgileri üniversitedeki hocalarıyla paylaşarak bu bilgilerin uygulanabilirliğini test ettiler. “Design Thinking Toolkit”in Türkçeye çevirisi tamamlandığında Trakya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanlığında düzenlenen bir törenle  çeviri yapan öğrencilere Edirne Valiliği tarafından başarı belgesi verildi.Çeviri Atölyesinin çalışmaları yeni gönüllü öğrencilerin katılımıyla ve eğitimle ilgili makalelerin çevrilmesi ve bu çevirilerin yenilik biriminin bloğunda yayınlanmasıyla devam etmekte ve yabancı dil bilmeyen eğitimcilere ışık tutmaktadır.

"Hiçbir eğitim sistemi, öğretmeninden daha iyi değildir." diye inanarak Eğitimcilerimiz için mütevazi bir "Öğretmenler Günü" hediyesi sunuyoruz.



ÇEVİRİ GRUBU

HİLAL ALTUNBAŞ
GÖZDE TAŞKIN
DAMLA DAĞÜSTÜ
ARİF ŞAFAK ERCAYLAN
TUĞÇE KURU
ÖZBEN GİRGİN

ÇAĞLA ARSLAN


www.twitter.com/egitimdeyenilik




18 Ekim 2014 Cumartesi

"Yeşermedikçe sağlam bir çekirdek..."

BOZKIRDAKİ ÇEKİRDEK'den...


S141
-          … Çocukların ödleri kopuyordu benden… O kadar ki, artık bildiklerini de unutuyor olmuşlardı. Eğitmencilikte bir öğretmen,  buraya kadar düştü mü, öğretmenliği hemen bırakmalıdır. Ben de bunu artık gerçekten düşünmeye başlamıştım. Önce bir kitapçı dükkanı açmayı tasarladım. Nerdeyse de girişecektim! Topladım kendimi… Neydi kitap? Düpedüz dolandırıcılık aracı… Doğruluk yazar, mertlik yazar, insanlık, kardeşlik, sevgi, acıma yazar. Bütün tutamadığımız, çiğnediğimiz, alay ettiğimiz şeyleri yazar. Oysa ben, kitaptan kaçıyor değil miydim?

S154-155
-          Sözgelimi… Bir eğitmen köylüyle geçinemeyince, çıkıyor kaymakama. Hatta valiye… Kaymakamdır, validir, merkezin şimdilerde bu işe çok önem verdiğini bildiği için, bir başka türlü dinliyor, eğitmeni… Köylüye de, bunca fedakarlıkla ayağına getirilen okuma fırsatını teptiği için peşin peşin kızıyor. Bunun kaç çeşit kötülüğünü sayayım! Adam asker çavuşluğundan eğitmen olmuş… Arkasında hükümeti görünce kendi yetersizliğini zart-zurt örtmek istiyor. Köylü, eskiden beri hükümetle karşılaşmaktan çekinir. Hükümet adamından ürker, devlete sırt vermişi sevmez. Hele bunun, kendi içinden çıkmış bir yeni türeme olması, anlaşmazlığı birkaç kat arttırır. Çantada böyle çekişmeler üstüne onbir iş var. Karşılıklı karalamalar, uydurma suçlar, vuruşmalar, hatta pusudan vurmalar. Dün gece bir köyde yattım. Eğitmenden yaka silkiyor köylü… Çocukları bahçesinde çalıştırıyormuş köle gibi… Çobana yardımcı gidenleri, “Okula gelmedin.” Diye dövüyormuş, yüzünü gözünü çürütecek kadar… Ayrıca “Çocuğunu okula yollamadı” diye babasını anasını cezalara çarptırıyormuş… Bu kadar sert davranmasının sebebi nedir bilir misin? Marangozluğa meraklı adam… Sabahtan akşama kadar işliğinde öteberi yapıp pazarda satıyor. Bu sertlik, şikayetleri önlemek için… Çocukları çoktan yüzüstü bırakmış… Başlarına müzakereci dikmiş içlerinden birini… Bu kez, başka kötülükler çıkmış, “Müzakereci bizi eğitmene şikayet edip dövdürmesin” diye oğlana rüşvet vermeye başlamışlar.
-           
S374-375
-          Bozkırda elbet var çekirdek ama, yaşama kanunları başka… Bütün sağlam çekirdeklerin şaşmaz kanunu: YEŞERMEKTİR. Çürükse yeşermez, yeşermezse çürür. Bozkırdaki bizim çekirdeğin sağlamlığı, YEŞERMEMEYE doğru işlemesin?
-          Anlamadım…
-          Evet, anlaşılır gibi değil… İnanılmaz bir şey… Yeşermedikçe sağlam bir çekirdek. Canlı olarak varolması hiç yeşermemesine bağlanmış. Savunması yeşermemek… Çünkü denemiş bin yıldır, yeşermesini önlemek için pusuda bekleyen güçler var. Bu güçler akıl almaz bir kıyıcılıkla en umutlu filizleri hemen ezer, tomurcuklanmaya yeltenen bütün kökleri imancızca söker. Çünkü onun da varoluşu, rahat yaşaması, bozkırdaki çekirdeğin yeşerip serpilmemesine bağlıdır. “Biz bize benzeriz.” Sözünün kaynağı bu TERS gerçek…
S375

-          Yeşermek, ortaya çıkmak demektir. Bizimki kaçıyor, saklanıyor! Dünyanın her yerinde yiğitliğin biricik şartı DİRENMEKTİR. Bizde “Yiğitliğin on şartı var: Dokuzu kaçmak, biri hiç görünmemek…” Anadolu insanının MAL’la, hatta CAN’la olan tarihsel ilintisini, bu açıdan değerlendirmeli… Pasiftir Anadolu insanı… Yiğitlenilecek yerde kaçan, becerebilirse hatta hiç görünmeyen adam, niçin çok çalışsın, neden biriktirsin? Allahın malı olan topraklarda uğraşıyor binlerce yıldır, kiracı olarak… Ne demiş Frenk atasözü? “Toprağın varsa savaşın var.” Demiş. Toprağı yok ki savaşı olsun…

S379-380

-          Biçimine getirmezlerse, Milli Şefe rağmen bir şey yapamazlar. Ama biçimine getirdiler mi, sizi Milli Şef de kurtaramaz Halimciğim!...
-          Kim kurtarır o da kurtaramazsa?
-          Siz enstitücüler, hatta bütün öteki öğretmenlerle bütün öğrenciler ayaklanırsa umut vardır.
-          Olur mu öyle şey… Hiç kimse hazır değil buna…
-          Anladın mı şimdi, çocukları sadece, doğayla boğuşacak gibi yetiştirmek niçin yanlış… Sanki karşılarına hiç insan çıkmayacakmış gibi yetiştirmek… Kolaya kaçmak, derim, kızarsın. İşte, kolaya kaçmak budur. Sırasında insanla da boğuşulacağını hesaba kattın mı, korkunçlu yerlere gider işin ucu… Vurdunuz kolaya başından beri… Cezasını çekeceksiniz. Kolaya kaçan her şeyin durum-vaziyeti tehlikelidir, Halimcim, altı yılda, köylü çocuklarından, çeyrek öğretmen, çeyrek çiftçi, çeyrek zenaatkar, çeyrek esnaf yetiştirmek için kurulmuş ESDÜDÜ bile olsa… Kızma bana. Dikkatli ol, diye söylüyorum bunları…

S392

-           Hükümat adamı, orduyla gelse, Allahıma şükür, Cinciye diş geçiremez! Neden? Çünküüü, hükümat adamının elini kolunu, kanun bağlamıştır. Birinci dilekçeyi hasıraltı ederler. İkinciyi… hasıraltı… Üçüncüye geldi mi, aptesi bozulur Osmanlının. Başlar, “Ateş olmayan yerde duman olmaz.” Demekliğe… Dördüncü dilekçede, “Nedir?” sorusu gelir. Beşincide müfettiş… Araya bir iki de, el peşrevi, cam kırma, sövme, sayma girerse, Cumhurbaşkanı öz oğlunu savunamaz… Osmanlının yasağı üç gün olduğundan direnen kazanır. Rezilliği ele alan, hep üste çıkar! Ben niçin inadımdır katır gibi, anladın mı şimdicik?...

Osmanlı zagonunda inat eden haklıdır. Mahpusta nasıl yaşadım bunca yıl, bey gibi?... Bakardım, müdür az biraz nizamcı… İdare midare bilmemekte… Çökerdim dilekçeye… “İki laf bir büyü” denilmiştir. Çalarsın karayı, çalarsın… “Biri yalan, beşi yalan… Yedisi, onu da yalan değil ya” der Osmanlı… Dedi mi, bitti.

11 Eylül 2014 Perşembe

Soru Nasıl Sorulur?

Çeviri: Selda Polat
Redakte: Banu Mutafçılar, Ayşe Taylan

Orjinal metin için tıklayınız.

        Geçtiğimiz Çarşamba, Broklyn’de Aziz Francis Üniversitesi’nde 3 Adamın canlı, oldukça bilgi yüklü konuşmalarının yer aldığı bir münazaraya katıldım. Konuşmaları bittikten sonra, oturum başkanı sorular için söz hakkı verdi, beklenen oldu. Genel olarak kimsenin sorusu yoktu. Bunun yerine, ne anlama geldiği belli olmayan kelimelerle dolu sorular sordular. Kimisi terslendi. Bir kaçı kendi çıkmazında kayboldu. Hepimizin vardığı sonuç aşağı yukarı şu formdaydı, “ Cahil bir şaklaban olduğun konusunda hemfikir değil misin? “

    Soru soranlardan bazıları fırsatlarını kasten kötüye kullanıyorlardı, bu, hoş bir durum değildi ve toplumsal tartışma için nezaket gereklidir. Ama birçok kişi nasıl soru soracağını bilmiyordu. Hemen cevabını almak istedikleri konudan konuşmak isteme ve soru sorma ihtiyacı ikileminde kaldılar.

   Soru sormak neden bu kadar zordur?

   Biz bunları tabi ki biliyoruz. Bu günlerde halkın cevaplamasına olanak sağlayan forumlar nasıl soru soracağını bilmeyen insanlarla dolup taşıyor. Üniversite kampüsleri hatalı, son derece uzun ve sıkıcı sorular ve tutarsızlığın en kötü örneklerinden bazılarını sunuyor. Temelde, öğrenciler ve fakülte çalışanları sanatta uzman oldukları için ya da yetersizliklerini örtmeyi iyi bildikleri için bunu isterler. Fakat onlar ucu bir yere varmayan, bencil ifadelere mahkûm olmuşlardır.

   Aziz Francis Üniversitesi’ndeki tartışma, Ibn Warraq’ın son kitabı “Neden Batı En İyidir?”de belirtildiği gibi, liberal batı toplumundaki değerlerin İslami rakipleriyle kıyaslanması konusu üzerineydi. İlk olarak Warraq söz aldı ve Paul Berman( Entelektüellerin Uçuşu)  ilk yanıtlayan oldu, daha sonra Sohrab Ahmari ( Arap Bahar Rüyaları),Moderatör Fred Siegel’dı ( Kentin Prensi). Oradaydım, çünkü Aziz Francis Üniversitesi’yle beraber Ulusal Öğrenci Birliği, Telos yayınevi, Karşılaşım Kitapları sponsorlarıydı.

    Konunun bizzat kendisi Bazı Müslümanların din değiştiren Ibn Warraq’ı küçümsediklerini göstermelerinin yanı sıra, öfkelerini dile getiren çok kültürlü kişileri gündeme getireceği kesindi. Gerçekten gündeme geldiler ve Warraq’ın modern İslam’ı entelektüel açıdan darlığını eleştirmesinin ve Batı’yı, karşıt görüşlere olan açık tutumundan dolayı övmesinin doğru olduğunun farkında olmadan onayladılar. Konuya bakılmadan, seyirci sual bölümünde genelde olan oldu. Eğer bu Modern Bavul şirketinin yıllık toplantısı olsaydı, orada, birisi sırt çantalarının olduğu bölümde portmantonun üstünlüğü hakkında ahkâm keserdi diğeri de Bağdat’taki bagaj taşıyıcıların cehaletini savunmakta kaybolurdu.

    Açıkçası yardıma ihtiyacımız var. Bu eleştirel düşünmede eksik bir konu değildir, bu kayıp bir sanatı tekrar canlandırma meselesidir. TV ve radyo programcıları bunu ya daha önceden soruları filtreleyerek ya da sözde soru soranlara sorularını yazılı bir şekilde göndermelerini isteyerek değiniyorlar. Filtreleme yaparken önemli bir şeyi kaçırıyoruz. Kendi değinmek istedikleri konuya göre moderatörler soruları seçiyorlar. Eğer herkes tutarlı ve alakalı sorularını sorabilselerdi daha iyi hizmet alırdık.
   Bunu yapmanın yolu;
   Soru sormanın en önemli nedeni zaten başlamış olan tartışmanın kalitesine katkıda bulunmaktır. Soru sorduğunuz kişinin beklemediği bir şeyse ve başka bir şeye dikkat çekebileceğiniz bir soru olacaksa, sorunuzu sorun. “ Bay Rasputin ceketinizi çok beğendim. Modayı yenilikçi bir durum olarak görüyor musunuz?”
     Kendinizi, durumu lehinize çevirecek bir fırsat olarak değerlendirmekten çok, durumu iyileştirmeye çalışan biri olarak düşünün. “ Bay Darwin, Galapagos Adaları’ndaki tuhaf vahşi hayatla ilgili betimlemeleriniz çok etkileyici. Sizce büyük kıtalarda evrim farklı mı işliyor?”

   Konuşma yapmak için bir davet almadınız. Kalkmadan önce fikirlerinizi tek bir noktada harmanlayın ve kendinize bunun savunduğunuz bir konu mu yoksa cevabını öğrenmek istediğiniz bir konu mu diye sorun. İstisnalar olabilir; fakat değinmek istediğiniz konu tez kategorisindeyse sorunuzu kendinize saklayın. “Mr. Nixon başkanlığı hak etmiyorsunuz” bu bir soru değildir. “ Bay Nixon, Watergate’de işler yolunda gitmeseydi, bir başkan olarak neler yapardınız?”

    Sorular için ayrılan zamanlar önemli detaylar için doğru an değildir. Konuşmacı ile mülakat yapmıyorsunuz. “ Bay Hillary, Everest’e tırmanırken ayağınızda hangi marka ayakkabı vardı?” sorusu gerçek bir sorudur; fakat kimse bunu tartışmaya dökemez. Bazı istisnalar da yok değil, “Bay Hillary, Everest Tepesi’ne tırmanırken üzerinizde ki en önemli takım parçası neydi ?”
   Benzer şekilde kendi gerçeklerinizi daraltmayın ya da düzmece sorular sorup uzatmayın. “ Bay Malthus, ekonomik gelişim sürdükçe doğum oranının düştüğünün, ekin tarlalarında düzgün gübre kullanımının, genetiğiyle oynanmış melez türlerinin, piyasa tabanlı teşvik gibi “x” nedenlerle arttığının farkında mısınız?”
    İngilizce’deki alışıldık soru ifadelerini tartın;  kim, ne, nerede, neden, ne zaman. Eğer bunlardan biriyle cümleye başlıyorsanız, güzel bir soru sormak üzeresinizdir. “ O yaraya kim sebeb oldu Bayan Potter?” “ Kara delik nedir Bay Hawking?” “Bay Bunyan kutsal Kudüs nerede?” “ Sayın Lincoln, birlik ne zaman yurda dönecek?”
   Göreceksiniz, eğer basit sorulara dayanarak düşünüyorsanız, giriş bölümünü direkt geçebilirsiniz. Doğru soru kendi bağlamını doğurur. Eğer soruyu oluşturduysanız soruya zemin hazırlamayı düşünüp tekrar deneyin.
  Lafı çok dolandırmayın. Mesela “ Bayan Steinem acaba cevabını merak ettiğim bir soru sorabilir miyim?” yerine soruyu, “Bayan Steinem, en çok kime hayranlık duyuyorsunuz?” diye direkt sorun.
   Soru sorduğunuz kişinin yüzüne bakın. Sorunuzu kâğıttan okuyarak sormayın. Cevabı dinledikten sonra oturun, gereğinden fazla soru sormayın. Konuşmacı ilkinde sorunuzu cevaplamaktan kaçınırsa, bunu tekrarlayacaktır. Seyirci sorunuzu alkışlarsa dikkati üzerinize toplar.
     En iyi sorular, konuşmacının o aşamaya kadar söylediklerine dikkat çekecek ve aynı zamanda tartışmanın derinleşmesine de yardımcı olabilecek bir denge gözetilerek sorulur. Yani, ana konudan uzaklaştıracak yeni bir konu denenmemelidir. “Bir uzay aracı için yaptığınız analiz için sizi takdir ediyorum Bay Feynman, ama atom bombası üzerine olan çalışmalarınız sizi ahlaki olarak rahatsız etti mi?’’ sorusu tartışmayı yeni bir alana çeker. Diğer taraftan “Bay Feynman, sizin uzay aracı üzerine yaptığınız analiz insan yargısının zayıflığını gösteriyor, bu zayıflığın diğer gelişmiş teknoloji alanlarına etkisi nasıl olur?’’ sorusu ana konudan uzaklaşmadan tartışmayı güzelleştirir.
   Çok az insan nükteli, hafızada yer eden sorular sormakta yeteneklidir. Siz muhtemelen onlardan değilsiniz. Ama önemli olan bu değildir; kısa ve net bir soru kendi çapında önemli bir yer tutar.
    Eğer sizden evvel biri aynı soruyu sorarsa yahut konuşmacı zaten o noktaya değindiyse sorunuzu sormayın, çünkü dinleyicinin aynı şeyi iki defa duymasına gerek yoktur.
  Özgeçmişinizi kendinize saklayın. Çünkü kimsenin ilgisini çekmez ama siz 20 yıla mahkûm edilen Monte Kristo Kontu skoruna erişecek olan kişi iseniz buyurun anlatın. Seyirci de keyif alacaktır, ama aksiyse konuya odaklanın.
    Ama baskıcı olanı ezerek insanlığın sorununu çözebileceğinizi hayal etmeyin. Eğer böyle yaparsanız, insanları kendinize güldürürsünüz, sebeb olduğunuz şeyle herkesin gözünden hemen düşersiniz. “Bay Carnegie, inşa ettiğiniz ücretsiz halk kütüphaneleri işçileri kendi sömürgelerine neden olmuyor mu?”

   Bir kurumun temsilcisi gibi konuşmaya yeltenecek gibiyseniz, yapmayın. “ Bir Pittsburghlu olarak,  Bessemer çelik işlemesiyle ilgili tanımlamanızı tarihsel olarak yetersiz ve itici buluyorum” bu sizi bir yere götürmez.  Ama “ 1860’ta Bessemer çeliğine yakın alternatifler var mıydı ?” gibi bir soru uygundur. Bir kadın olarak, bir Afrikalı, bir Amerikan olarak, Hıristiyan olarak… gibi başlangıçlar seyircide anlık antipati oluşturur. Kimsenin sizi onaylamasına gerek yoktur gibi bir bilgi esas alınmıştır. Aynı kurumdan başka kişilerin çok farklı görüşleri olabilir. Pittsburgh adına konuşmam için beni ya da tüm kadınlar adına konuşman için seni kim görevlendirdi?

    Son olarak, ilginç olmak gibi bir göreviniz var. Kısa olması son derece saçma olan bir soruyu telafi edemez. Etkili bir özet geçme ve yavanlık arasındaki farkı bilmek ayırt edebilme kabiliyeti gerektirir. İç savaşa neden olan şey nedir?” sorusu insan haklarıyla ilgili bir münazaranın en uygun yerinde sorulursa mükemmel bir soru olur. Fakat aynı soru iç savaş polemiğinde sorulursa o zaman can sıkabilir. Hangisinin doğru olduğundan emin değilseniz, susmak en iyi yol olabilir.


    






19 Ağustos 2014 Salı

Google Classroom, Edirne okullarındaki eğitimci ve öğrencilere açıldı.

Okul/kurum idarecilerimiz, hizmeti kullanıcı adı ve şifreleri ile kullanabilirler. Öğretmenlerimiz ise bu formu doldurarak Google Classroom şifre talebinde bulunabilirler. (Pilot uygulamaya 50 öğretmenimiz ile başlanacaktır.) 



http://goo.gl/psjW6n

7 Ağustos 2014 Perşembe

beta codex network - Kurum Fiziği - Açıklaması

Çeviri: Cansu SELÇUK
Edit: Ayşe TAYLAN - Hasan BAKKAL
Orijinal belge için tıklayınız.


Google Classroom Önce Edirne Okullarında...

Google Classroom 11 Ağustos 2014'te kullanıma açılıyor. Edirne'deki tüm okullarımızı ve öğretmenlerimizi Türkiye'de ilk olarak bu yeniliği kullanmaya davet ediyoruz.

http://www.google.com/edu/classroom/

 

22 Temmuz 2014 Salı

Kahoot ve Socrative ile Eğlenceli Sınıflar!

Eğlence, öğrenme ortamlarının en önemli ihtiyaçlarındandır. Peki bir sınıf ortamına eğlence nasıl katılır? Elbette bunun birçok yolu vardır. Bazen oyunlaştırmayla, bazen bir yarışmayla, bazen de grup çalışmalarıyla bunu sağlarsınız. İşte Kahoot ve Socrative az önce saydıklarımızın tümünü ve daha fazlasını bir arada sunan, oyun tabanlı bir sınıf içi quiz platformlarıdır. 
Socrative ve Kahoot uygulamalarını Edirne Yıldırım Beyazıt Anadolu Lisesi'nde seminer döneminde öğretmenlerle birlikte etkileşimli tahta ve tablet etkileşimi sağlanarak başarıyla uyguladık. İki platformda uygulanabilir olmakla beraber yaptığımız çalışmalarda Kahoot uygulaması son derece eğlenceli, motivasyon yükseltici bulunmuştur. ancak sadece youtube videoları eklenebilmesi ve okullarımızdaki site filtrelemesinden dolayı iki sistemde de uygulama sorunları çıkmıştır. Sorunlar internet sistemindeki filtremelerden kaynaklandığı için tahta ve tabletlerde  dns değiştirmeden sistemler çalışmamıştır.  
Kullanım klavuzlarını indirmek için logolara tıklayabilirsiniz.

http://edirne.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2014_07/22111130_kahootileelencelisnflar.docxhttp://edirne.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2014_07/22111130_socrativekullanmklavuzu1.docx





16 Temmuz 2014 Çarşamba

TEOG 2014 Edirne Ortaokullar Yerleştirme Puan Ortalamaları

Öğrencisi TEOG sınavına giren Edirne ortaokullarının YEP(Yerleştirme Puanı) ortalamaları için tıklayınız.

Not1: Filtreleri (Filter) kullanarak okul karşılaştırmaları yapabilirsiniz. Herhangi bir filtre kullanmadığınız takdirde tüm ilin verilerinin infografiklerini göreceksiniz. İlçe ve Okul Filtresinden istediğiniz okulu işaretleyerek size özel infografikler oluşturabilirsiniz.

Sekmelerden ilki öğrenci verilerinin tutulduğu tablodur. Sonraki Yerleştirme Puanı(YEP) ortalamasına göre okul sıralarının olduğu grafiktir.


Not2: Öğrenci isimleri, kişisel bilgi olduğu için gizlenmiştir.

Not3: Veri tablosunun büyük olmasından dolayı tablolar birleştirilirken yapılabilecek hatalara karşı okullarımızdan gelen bilgilendirmelerle info-grafiklerde güncellemeler yapılabilmektedir. Okullarımızın doldurduğu tablolarda herhangi bir değişiklik yapılmamış, sadece kişisel veriler çıkartılmıştır. Okulunuzun verilerini baştaki sıra no ve diğer sütunları kullanarak hatalara karşı kontrol edebilirsiniz. Versiyon değişikliklerini buradan takip edebilirsiniz. 


Not 4: Aynı sistemin kullanıldığı ancak YGS için hazırlanan kullanım rehberini buradan indirebilirsiniz.

Güncellemeler:

17.07.2014 Yüksel Yeşil İlkokulu verileri güncellendi.
17.07.2014 Keşan, İpsala, Enez, Havsa, Süloğlu, Lalapaşa okulları eklendi.
18.07.2014 Vali Fahri Yücel İlkokulu ve Uzunköprü eklendi.
21.07.2014 Alper Yazoğlu Ortaokulu eklendi.