26 Mart 2017 Pazar

ÖDEV


Çeviren: Mert İLTERALP
Orijinal Metin:   https://www.teachingenglish.org.uk/article/homework   


       ÖDEV
Çok zaman alıcı olmasına rağmen ödevin rolünden İngiliz Dili Eğitimi parçalarının veya eğitim kurslarının büyük çoğunluğunda pek bahsedilmez, onun gerekliliği hakkında az tartışma bulunur. Fakat şimdi teknoloji, öğrencilere sınıf dışında da kaynak edinme olanakları sağlayabildiğine göre ödevlerle ilgili ilkeler ve uygulamalar da tartışmaya oldukça açıktır.
                      Ödevlerin Gerekçeleri
-Ödevler, öğrenciler, aileler, öğretmenler ve hatta kurumlar tarafından beklenen bir şeydir.
-Sınıfta öğrenilen bilgilerin unutulmamasının yanı sıra ödevler öğrencilerin dili daha iyi pekiştirmesini sağlar.
-Ödevler, öğrencilere çalışma alışkanlığı kazandırır ve bilinçli öğrenciler olmalarını sağlar. Üstelik dil bilgisi kitapları ve sözlük gibi kaynaklar edinmeye teşvik eder. Araştırmalara göre ödevler, bilgiye, öz disipline ve sorun çözme ile ilgili tutumların gelişmesine faydalıdır.
-Ödevler yoğun etkinliklerle sınıfta yeteri kadar zaman harcanamayacak olan algısal yeteneklerin gelişmesine yardımcı olur. Ayrıca sürekli öğrenmenin sürdüğü bir grup projesi ve basamaklı okuma gibi bir bütünün parçasıdır.
-Ödev dersler arası devamlılığı sağlar, sınıf çalışmalarının pekiştirilmesinde kullanılır ve sonraki dersin de hazırlığı olabilir.
-Ödevler süreklilik gerektiren, mekanik ve zaman tüketen görevleri sınıf dışında tamamlamak için kullanılabilir.
-Ödevler okul ve ev arasında bir köprü görevi görür. Öğretmenler, öğrenciler ve ailelerin takip edebileceği bir süreç oluşturur. Kurumlar bu öğrenme sürecine aileleri de katabilir.
-Ödevler tıpkı devamlılığı olan çalışmalar ve portfolyo çalışmaları gibi işe yarar bir değerlendirme olarak kullanılabilir.
                   Ödevlerle Karşı Tutumlar
Öğretmenler ödevlere karşı karmaşık tutumlar bulundurma eğilimindedirler. Olumlu yanlarının tanırken öğrencilerden gelen olumsuz tutumları ve yetersiz performansları da gözlemlerler. Ödevleri takip etmek ve faydalı dönütler vermek öğretmenin zamanının çoğunun alabilir hatta bu okul haricindeki zamanlarına bile uzayabilir.
   -Öğrenciler sınavlara çalışmak, çalışma kitaplarındaki alıştırmaları yapmak, tamamlanmamış sınıf çalışmalarıyla uğraşmak, kelime çalışmaları yapmak ve kompozisyon yazmak gibi görevleri yerine getirirken bunların sıkıcı veya gereksiz olduğunu düşünebilirler. Asıl duruma gelmek gerekirse öğrencilerin derse ilgisini azalması veya bunu bir ceza olarak görmek ödevlerin olumsuz yanlarındandır.
   -Yetersiz şekilde kontrol edilen ödevlerin diğer olumsuz yanları da ihtiyaç duyulan boş zaman eksikliği ve ödevine önem veren kişilerle özensiz yapan kişilerin arasındaki farklılıktır. Bu sorunlar da ödevleri başkalarıyla yapma, kopyalama, ödevi sınıf içinde yapma ya da basitçe gerekli aşamaları tamamlamama gibi kaçınma stratejilerinden kaynaklanır. Sonucunda öğrenciler, öğretmenler, aileler hatta kurumlar arası kargaşa oluşabilir.

 

                          Etkili Ödev
Ödevin etkili olabilmesi için bazı belirli ilkelerin gözlemlenmesi gerekir.
-Öğrenciler ödevin faydasını anlamalı. Öğretmen ödevin hem genel amacını hem de bireysel katkılarını açıklamalı.
-Ödevler birbirleriyle bağlantılı, ilgi çekici, çeşitli olmalıdır.
-İyi bir sınıf içi pratik ödev için de etkili olur. Ödevler zor ama yapılabilir olmalıdır.
- Farklı seviyedeki gruplara farklı ödevler verilmelidir. Bireysel öğrenme yöntemleri de hesaba katılmalıdır.
-Zorluğun yanı sıra zaman açısından da ödevler yapılabilir olmalıdır. Öğretmenler öğrencilerin farklı derslerden de ödevlerinin olduğunu hatırlamalı ve fazla iş yükü olmaması için diğer öğretmenlerle de haberleşmelidir. Öğrenci tarafından düzenli tutulan ve öğretmen ile aile tarafından kontrol edilen ödev günlüğü bu açıdan işe yarar bir araçtır.
-Ödev, müfredat içinde bir bütün halinde nadiren incelenir ama en azından bir düzen içine dahil edilmeli ve ders planlamasında bulunmalıdır.
-Ödevlerde genelde yazılı bir ürüne odaklanılır. Ödevin yapıldığına kanıt olmasının haricinde neden böyle olması gerektiğine dair bir sebep yoktur.
-Öğrencileri destekleyerek fikirlerini dikkate alarak ve kendi görevlerini oluşturmalarını sağlayarak onların katılımları ve motivasyonları arttırılabilir. Öğretmenin ayrıca öğrencilerinin ne kadar boş zamanı olduğunun, evlerinde ne tür imkanların bulunduğunun ve tercihlerinin ne olduğunun hakkında bilgi sahibi olması gerekir. Basit bir anket bu bilgileri sağlayabilir.
-Ödev sınıf çalışmasını desteklemesinin yanında onun yaptığı işi yapmamalıdır. Ev dış dünyadır ve gerçek yaşantıda olan dil kullanımı daha uygundur.
-Ödev verildiğinde bir şekilde değerlendirilmeli ve geri dönüt verilmelidir. Öğretmen kontrolü bazen gerekli olsa da akran değerlendirmesi ve öz değerlendirme öğrenciyi daha bilinçli olması için destekler ve öğretmenin iş yükünü azaltır. Öğrencileri ödev yapmaları için motive etmek sürekli devam eden bir süreçtir, öğrencilere yorum yaparak, sözel ya da yazılı sorular sorarak öğretmen bu süreçle ilgilendiğini göstermelidir.

                                         Ödev Türleri
1-Çalışma Kitabı Temelli Ödevler
Çoğu yayınevinin materyali pekiştirme alıştırmaları, kısa okuma parçaları ve cevap anahtarı bulunduran alıştırma kitapları veya çalışma kitapları içerir. Çalışma kitapları hem okulda hem evde kullanım için uygundur ama sınıfta ve evde neler yapıldığını ayrı olarak belirtmek için evde kullanımı daha iyidir. Arkadaşlar tarafından ve kendi kendine kontrol edilebildiği için mekanik alıştırmalar, okul saatlerinin haricinde yapılır.
2-Hazırlık Gerektiren Ödevler
Öğrencileri ders planına katmanın ve hangi konuların işleneceğinin bilinmesinin faydaları vardır, bu sebeple nadir olarak öğretmenler öğrencilerinden sıradaki üniteyi incelemelerini ister. Bununla beraber daha motive edici olan şey öğrencilerin sıradaki konuyla ilgili fotoğraf, resim, dergi, makale ve nesneler gibi uygun materyaller bulup getirmeleri istenir, böylece derse daha kolay uyum sağlarlar.
3-Kapsamlı Ödevler
Radyo, televizyon, internet veya şarkı gibi yayınlar kullanılarak da dinlenebilen aşamalı hikaye kitaplarının kullanımıyla çok şey kazanılabilir. Bazen ödevlerin yol gösterici olması gerekir, ama öğrenciler zevk için de okumaya, dinlemeye ve izlemeye teşvik edilmelidir. Önemli olan öğrencilerin tecrübelerini sınıfta paylaşmasıdır. Kişisel bir sözlükten veya kelime defterinden destek alarak kapsamlı dinleme ve okuma sırasında öğrenciler işlerine yarayabilecek kelimeleri ve bilgileri toplayabilirler.
4-Yol Gösterici ve Bilgilendirici Ödevler
Sınıf içi çalışmalarında dil yapılarını ve kurallarını öğrencilerden edinmenin yanı sıra onlardan evde de dili incelemelerini ve sonuç çıkarmalarını istemek gibi seçenekler de vardır. Bu hem bilgi paylaşımına hem de arkadaşlar arasında öğretime de destek olur
5-Gerçek Zamanlı Ödevler
Bunlar ödevler, dilin gerçek yaşamdaki haliyle görmesini, dinlenmesini ve kullanımını içermektedir. Dergi okumak, televizyon izlemek, sinemaya gitmek şarkı dinlemek gibi belli aktivitelerdir. Teknoloji, sohbeti ve arkadaşlık ağlarını kolaylaştırırken sadece bir dilin kullanıldığı ortamlarda dahi alışveriş caddesinde yürürken marka ve dükkan isimlerini görmek bile bir dilin zenginliğini ortaya çıkarır. Kapsamlı ödevlerde olduğu gibi öğrencilerin deneyimlerini paylaşması hatta belki bu deneyimleri resmi veya tercihi bir portfolyo içinde barındırması önemlidir.
6-Proje Ödevleri
Belirli bir süreç gerektiren bir sınıf çalışmasına veya bireysel projelere başvurmak iyi bir fikirdir. Bu projeler ders kitaplarındaki konu başlıklarına, bölgesel faaliyetlere, hobilere ve ilgi alanlarına dayanabilir veya bireysel olarak da seçilebilir. Kaynakların nereden bulunacağının belirlendiğinden ve düzenli kontrol gerektirdiğinden dolayı proje sürecinde öğrencilere yol gösterilmelidir. Süreç sonuncunda ortaya çıkan ürün öğrencinin sahiplik iddiasında bulunabileceği önemli bir iş ve bilgi kaynağıdır.
                                             Sonuç
Son olarak internet ile ilgili bir kelime. İnternet, bireysel çalışmaya önemli bir zenginlik sunar şekilde karşımıza çıkıyor. İnternetteki örnekler proje ödevlerini kesinlikle daha eğlenceli ve kolay hale getirir, çok az yaratıcılık ve bilgi gerektirdiği için kopyala-yapıştır özelliği de oldukça kolay bir seçenek olarak görülebilir. Ödevleri e-mail üzerinden toplamanın olumlu ve olumsuz yanları vardır yani, görsel materyaller ararken olduğu gibi, İngiliz bir arkadaşla konuşurken de öğrencileri teşvik etmeliyiz. İncelenmemiş, kontrol edilmemiş ve nitelik açısından belirsiz olan alıştırmaların internette dolaşmasından dolayı hem öğretmenler hem de öğrenciler suçludur. Öğrencilere yol gösterilmelidir bunun için, birçok alıştırma ve aktivite bulunduran “British Council LearnEnglish” ve “BBC Learning Englishsiteleri gibi güvenilir ve diğer sitelerle bağlantısı olan kaynaklar önerilebilir ve kullanılabilir.




           




6 Mart 2017 Pazartesi

Orjinal Metin: https://www.edutopia.org/blog/misbehavior-not-what-it-seems-richard-curwin
Çeviren: Hanife COŞKUN

Davranış Bozukluğu Her Zaman Göründüğü Gibi Değildir        

Sigmund Freud'un söylediğine göre "Bazen, bir puro sadece bir purodan ibarettir." Burada anahtar kelime "bazen"dir. Çünkü bazen bir puro, bir purodan daha fazlasıdır ve davranış bozukluğunda da aynısı söz konusudur. Bazen davranış bozukluğunun sebebi, bariz sebeplerden çok daha farklıdır ve olağan sonuçlardan tamamen farklı bir müdahele gerektirir. Çocukların yaptıkları şeyleri neden yaptıkları konusunda bir tespitte bulunmak hiç de kolay değildir.
Aşağıda kötü davranışlara farklı bir pencereden bakmamızı sağlayacak örnekler sunulmuştur. Bu durumların her birinde düzeltme yollarının zor olduğu kadar teşhisler de zordur. Kronik davranış bozukluğu olan öğrenciler için evdeki durumlarına, davranış bozukluğunun türüne, ne zaman yapıldığına ve diğer yetişkinlere farklı davranıp davranmadıklarına dikkat edin. Bu durumlara verilebilecek en iyi yanıtları uygulamanın, anlatıldığı kadar kolay olmayabileceğini unutmayın.
1. Bazen öğrenciler sizi çok sevdikleri için yaramazlık yaparlar.
Bazı öğrenciler o kadar çok kötü şey yaşamıştır ki diğer insanlarla kendileri arasına bir duvar örebilirler. Simon and Garfunkel’ın şarkısını bilenler bilir. Bu, "Ben bir taşım" sendromudur:
Ve bir taş acı hissetmez
Ve bir ada asla ağlamaz.
Böyle çocuklara yakınlaştıkça incinme korkuları o kadar artar. Bu korku artarken sizi daha çok uzaklaştırmaya çalışırlar. Çocuk sizi itmeye çalıştıkça size saygı göstermediğini ya da sizi sevmediğini düşünmeye başlarsınız. Birçok öğretmen saygısızlık ya da sevilmeme duygusunu hissettiğinde daha yakın bir ilişki kurmaya çalışır. Çoğu öğrenci için bu strateji işe yarasa da bu tür öğrencileri ürküterek sizi kendinden uzaklaştırmak için daha dramatik yollara başvurmalarına sebep olabilir.
2. Bazen öğrenciler, kendinizi kanıtlamanızı ister.
Bazı öğrencilere olayların daha iyiye gideceğine söz verilmesine rağmen olaylar daha kötüye gitmiştir. Koruyucu aile sisteminde aileden aileye sürüklenen çocukların bu şekilde hissetmesi muhtemeldir. Aynı şey, öğretmenleri tarafından aşırı derecede başarıya teşvik edilen ve küçük davranışsal başarıları için ödüllendirilip daha sonra umursanmayan öğrenciler için de geçerlidir. Bazen boşanmış ailelerin çocukları, anne ya da babası tarafından aldatılmış ve tek edilmiş hissederler. Bu çocuklar size güvenmeden önce siz de onlardan vazgeçecek misiniz diye sizi daha da zorlamaya devam edecektir.
Bu iki durum için de en iyi yaklaşım aynıdır. Onlar ne yaparlarsa yapsın, davranışları ne kadar ciddi ya da şiddetli olursa olsun onlara inanın. "Sınıfta yaptığın kabul edilemez bir şey, ama ne yaparsan ben hala senin yanındayım. Senden ümidimi asla kesmeyeceğim ya da sana olan inancımı yitirmeyeceğim" gibi şeyler söyleyin. Bu yaklaşımda iki büyük tehlike vardır:
1.     Gerçekten samimi söylemeniz gereklidir. Neil Postman'ın bir zamanlar söylediğine göre "Çocukların yalan detektörleri vardır." Onlara inanıyormuş gibi yaparak onları kandıramazsınız. Gerçekten inanmalısınız.
2.     Eğer vazgeçerseniz onları yüzüstü bırakan yetişkinler listesine eklenirsiniz. Bu yaptığınız, bir başkasının onlara ulaşmasını daha da zorlaştıracaktır. Bir söz verdiyseniz onu tutmalısınız. Asla pes etmeyin.
3. Bazen öğrenciler sizden fiziksel olarak etkilenebilir.
Özellikle öğrencileriyle aynı yaşlarda olan birçok öğretmen, öğrencilerin onlara âşık olması nedeniyle sorun yaşar. Öğrenciler öğretmenlerinden etkilendiklerinde amaçları karşılık görmek olur. Açıkçası, (bazıları ara sıra denese de) daha romantik bir düzeyde etkileşim kuramazlar. Bu nedenle onlara açık olan tek bir şekilde bağ kurabilirler.
Daha küçük çocuklar, aynı şekilde sonuçlanmasına rağmen bazen öğretmenlerinden farklı şekilde etkilenirler. Öğretmenlerini anne ya da baba olarak görürler. Tahmin ediyorum ki küçük çocukları eğiten sizlerin birçoğuna yanlışlıkla "anne" diye hitap edildiği olmuştur.
Birçok genç öğretmenin bana itiraz ettiğini söylediği çözüm yolu, mümkün olduğunca profesyonelce ve kışkırtıcı olmayacak şekilde giyinmektir; kot pantolon ve onları öğrenci gibi gösterecek şeyler giyilmemelidir. Sade bir makyaj yapmalısınız. Erkekler kravat takarak ya da en azından spor bir ceket giyerek onlara ilgi duymaya başlayan öğrencilerle durumu düzeltebilir. Cana yakın olun ama arkadaş gibi olmayın. Aranıza fark edilebilir profesyonel sınırlar koyun. Onların size karşı olan bu tür duygularını beslemeyin.
4. Bazen öğrenciler fark edilmeyi ister.
Rollo May, Love and Will adlı kitabında kötü bir şeye ilgi duymanın, hiçbir şeye ilgi duymamaktan daha iyi olduğunu söylediğinde basit ama derin bir ifadede bulunmuştur. Bu teori, son zamanlarda öğrencilerin okulda gerçekleştirdiği şiddetin bir kısmını bir ölçüde de olsa açıklamaktadır. Hiç kimse tanınmamayı ya da fark edilmemeyi istemez. Bu tip öğrenciler için davranış bozukluğunda bulunmak, "Beni fark et, ben de önemliyim." dercesine bir bayrak sallamak gibidir. Bu öğrenciler evde, diğer öğrenciler arasında ve öğretmenlerinin çoğu tarafından dikkate alınmadıklarını sıklıkla hisseder.
Bu öğrencilere, onları kapıda karşılayarak, sıklıkla adıyla hitap ederek, tahtada bir problem çözmek gibi akademik görevlere yardımcı olmalarını isteyerek ya da genel olarak onları değerli hissettirerek yardım edilebilir. İsimlerini öğrenin, koridorda selam verin, okul bahçesinde ya da yemekhanede kısa bir sohbet için ara sıra onları bulun.

Yukarıda verilen durumların dördünde de belli duyarlılıklar, oldukça yardımcı olabilir. Akademik performans ya da davranış hakkında yapacağınız olumlu ya da olumsuz yorumları başkaları yokken yapın. "Allen'in oturma şeklini seviyorum." gibi bir yorumla herkesin önünde dikkat çekmeyin. Ne sebeple olursa olsun isimlerini tahtaya yazmayın. Onların durumlarını diğer öğrencilerle ya da diğer ailelerle kesinlikle tartışmayın. Bu öğrencilerin aileleriyle konuşurken çocuğu da aileyi de asla suçlamayın. Kronik davranış bozukluğu olan bu öğrencilerden daha inatçı olun ve onlardan sakın vazgeçmeyin.