29 Haziran 2015 Pazartesi

OKUL İLE EV ARASINDAKİ İLİŞKİDE YENİ BAŞLAYANLARIN REHBERİ





Çeviren: Merve Öncel 

Tabitha Dell’ Angelo / 10 Aralık 2014

Dr. Tabitha Dell’ Angelo New Jersey Üniversitesi’nde Yardımcı Doçent ve Kentsel Eğitim Yüksek Lisans Programı Koordinatörüdür.

Editörün Notu : Bu gönderi, Rutgers Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırma görevlisi ve eğitim profesörü olan Johanna Maulbeck tarafından ortaklaşa ele alınmıştır.



Ev ve okul arasındaki ilişki, akademik başarıyı desteklemek için önemli bir unsurdur.( Dodd & Konzal,2002 ). Gergin ev-okul ilişkisi öğrenci performansını düşürmeyle sonuçlanabilir. Bu ilişkileri geliştirmek için bir husus da, evdeki ve okuldaki yaşantıyla bağıntılı, anlamlı okul ödevleri ve projeler oluşturmak; akıcı, bağlantılı ve uygun öğrenci yaşantılarını teşvik etmektir. Bu ödev ve projeleri planlarken, aşağıdaki soru ve görüşleri göz önünde bulundurun. Bunları kullanırsanız ya da sadece yapı engelleri olarak düşünürseniz, onlar da ortaya çıkan şaşırtıcı fikirlerden ilham alabilecekler.

Önce kendinize şu 3 soruyu sorun :
1)    Öğrenciler bu projeden nasıl yararlanacaklar?
2)    Ebeveynler bu projeden nasıl yararlanacaklar?
3)    Öğretmenler bu projeden nasıl yararlanacaklar?

Ev ve okulla ilgili en iyi uygulamalar 3 gruba yararlı olacaktır. Her grubun  ( öğrenciler,ebeveynler,öğretmenler ) ihtiyaçlarını düşünün ve bu ihtiyaçları nasıl karşılayabileceğinizi mütalaa edin. Aşağıda, ilgili tüm grupların yararına olan, etkili potansiyele sahip birkaç  proje ve ödev örnekleri vardır.

EVDE ÇOCUKLAR VE BAKICILAR ARASINDAKİ BAĞI DESTEKLEYİN

“Bugün okul nasıldı?” sorusu sınırlı olmak üzere, çocuklar ve bakıcılar arasındaki konuşma için nadir değildir. Yetişkin bakıcılar ile çocuklara derinlemesine bir konuşma için fırsat sağlamak güçlü olabilir. Bunu gerçekleştirmenin bir yolu da röportajların kullanımı vasıtası iledir. Buna sahip çocuklar, belki en iyi çocukluk arkadaşlarına ya da çocukluklarına ilk kez şahit oluşlarına dair kendi yaşantılarını paylaşmak için bakıcılarından isterler. Sevdikleri ya da korktukları şeyleri, ilk anılarını ya da gelecek için umutlarını bakıcılarına anlatması için onları cesaretlendirin. Bunu yaparak, çocuklara, röportaj pratiği, not alma ve sonuçları kaydetme dahil, yetişkin bakıcıları ile daha derin seviyede bağ kurmak için, bir fırsat sağlanır. Çocuklar okula döndüğünde, umumi konuşma becerilerine ilaveten, okuryazarlığa daha fazla katılım, sunumlar yoluyla, yazılı olarak ya da her ikisine dair bulguları paylaşabilirler.

ÖDEVİ YENİDEN TANIMLAYIN

Ödev sıklıkla, öğrencilerin birkaç sayfa bitirdikleri, birkaç dakika okudukları ve sonra okul dışındaki yaşamlarıyla uyumlu hale getirdikleri münzevi uygulama olarak görünebilir. Ama öğretmen ebeveynler için deneyimlerden iskele kurarsa, ödev öğrenciler ve yetişkinler arasında daha etkileyici olmaya başlayabilir. Onlara, çocuğunun ödevine katıldığında nasıl umutlandığınızı bilmelerine izin verin. Bu etkileşimli bir defter, takvim ya da bir web sayfası aracılığıyla da sağlanabilir. Ayrıca, ödev zamanı boyunca nasıl yardımcı olabileceklerine dair tavsiyelerde bulunun.

AİLE GEZİLERİNE TEŞVİK EDİN

Bölgenizdeki tarihi yerlerin, parkların ve kiliselerin bir listesini yapın. Neredeyse her şehrin ücretsiz ya da çok düşük fiyata sahip olduğu ziyaret edilecek ilgi çekici yerleri vardır. Bu listeyi, aynı zamanda bir öğrenme deneyimi anlamında bir aile gezintisini teşvik etmek için bir yol olarak çocuklar ve bakıcılarıyla paylaşın. Gezilen yerler hakkında neyi beğenip beğenmediklerine dair fotoğraflar ya da sadece birkaç satır paylaşmalarını isteyebilirsiniz. Fotoğraflar ve notlar sınıfta bir kitapta ya da ilan panosunda saklanabilir. Böylece öğrenciler bir diğerinden öğrenebilir ve paylaşabilirler.

EBEVEYNLERİ SINIFA DAVET EDİN

Ebeveynlere sınıfta dahil olabilmeleri için orada neler olduğunu görebilecekleri, öğretmen ve çocuklarla etkileşimde olabilecekleri fırsatlar sağlayın. Çok çeşitli yollar var ebeveynleri dahil etmek için. Ebeveynlerin çocuklara ilginç ya da kullanışlı bir beceriyi öğretebilecekleri – meyveleri kesme, bez değiştirme, evcil hayvan besleme, havluya sarma ya da bunun gibi birçok şey- 15dakikalık tecrübeler için sınıfta belli bir zaman ayırabilirsiniz. Bu aktivite, çocukların dinleme becerilerini kuvvetlendirme potansiyeline sahip. Öğretmenler ayrıca öğrencilere, “nasıl yapılır?” diye sorarak uygulama için aktiviteyi genişletebilir. Ebeveynler ayrıca en sevdikleri hikayeleri sınıfla paylaşan misafir okuyucuları davet edebilir. Toplum olarak hikayelerin paylaşımı öğrencilerinizin okuryazarlık için takdirini beslemek adına büyük potansiyele sahip.


GERÇEK HAYATTAN DERSLER ÖĞRETİN

Öğrencilerin “Neden bunu öğreniyorum? Neden bilmem gerekiyor?” diye sorması seyrek değildir. Öğrenmeyi uygun hale getirmenin bir yolu da ,öğrencilere sağlıklı bir yaşam sürmelerinde yardım etmek ve hoşnut kalmaları için maruz kaldıkları gerçek hayattan dersler öğreterek okul ile ev arasında bağ kurmaktır. Böyle bir dersin bir örneği, yaşlarına bağlı olarak sınıfınızda çocukların günde kaç saat uyumaya ihtiyaçları olduğunu anlamayı gerektirir.

                  Gerçek Anlamda Kaç Saat Uykuya İhtiyacın Var?






Yaş
Uyuma İhtiyacı




Yeni Doğanlar                             
Bebekler
Yürümeye Başlayanlar  (1-3)
Okul Öncesi  (3-5)
Okul Yaşındakiler  (5-10)
Ergenler  (10-17)
Yetişkinler

12-18 saat
14-15 saat
12-14 saat
11-13 saat
10-11 saat
8.5-9.25 saat
7-9 saat




Öğrencilerinize şunu öğretin, yeterli uyku uyumak bize bilgiye kolayca dikkatinizi vermeyi, öğrenmeyi ve hatırlamayı sağlar. Öğrenciler, grafikleme, haritalama ve günlük tutma aracılığıyla ne kadar uyuduklarını takip edebilirler. Uykudaki değişimler ve okuldaki yaşantılar arasında bir bağlantı kurabilirler. Sonuçlar ebeveynlerle etkileşimli bir ev ödevi (yukarıda anlatılan) veya Elena Aguilar’ın gönderisinde tanımlanan “pozitif telefon görüşmesi” gibi birçok yolla paylaşılabilir. Bu tarz dersler yalnızca okul ve ev arasında bağlantı kurmuyor aynı zamanda sağlıklı yaşama yaklaşan bir adım olarak da hizmet ediyor.

Etkili eğitim okul ve ev arasında ortaklık icab ettiğinden beri, yaratıcı bir şekilde bu ortaklığı beslemeliyiz. Yukarıda tanımlanan proje ve uygulamalarda olduğu gibi, bir çok yolla da bu gerçekleştirilebilir. Umuyoruz ki, konuşmaya devam eder ve fikirlerinizi yorum bölümünde paylaşırsınız.






20 Haziran 2015 Cumartesi

KÜTÜPHANELER OKULLARA VE TOPLUMLARA NASIL ÖNCÜ OLUYOR VE İLHAM VERİYOR


Çeviren: Betül Yördem

Orijinal metin için tıklayınız

Öğrenciler, Chattanooga Halk Kütüphanesi'nde Etsy'nin pilot El Sanatı Girişimi programı tarafından sağlanan ekipmanlarla nasıl muhteşem fotoğraflar çekilebileceğini öğreniyorlar. (Courtesy of Mary Barnett)



Halk kütüphanelerinin artık sadece kitaplarla değil aynı zamanda e-kitaplarla dolu olduğu gayet iyi biliniyor. Birçok kütüphaneler 21.yüzyılın dijital çağ değişimini alıyor. Çok sayıda dijital teknolojiler, kreasyon yaratacak alanlar, hatta video film sistemleri ve üç boyutlu yazıcılar ülke genelindeki birçok kütüphanede yer alıyor.

Fakat Aspen İletişim Enstitüsünden 21.yüzyılda kütüphanelerin halka nasıl hizmet edebileceği konusunda tekrar düşünmemiz için henüz bir haber alındı. Grup yöneticisi şöyle dedi: ‘Zorluğa Yükselme: Halk Kütüphanelerini Tekrar Planlama’  tüm ülkede yer alan yeniliklerin hızını ve heyecanını yakalamayı, ve bu yeniliklerin halk üzerindeki etkisini amaçlar. Raporda sorar: “Tüm yeni teknoloji ve katmanlı ağlarla, bugünkü gelişmelerin ötesinde neler yapılabilir?”

Halk Kütüphaneleri İletişim Grubu Bill ve Melinda Gates Kuruluşunun Küresel Kütüphaneler Grubu tarafından desteklendi ve 34 tane kütüphane alan liderleri, yöneticiler, hükümet yetkilileri, eğitim uzmanları ve toplumu geliştirme vizyonu düzenlendi. Grup dijital çağda işe yarayan kütüphanelerin büyük örneklerini göstermekten fazlasını amaçlıyor.

Garmer şöyle dedi: “Biz kütüphaneler hakkında yeni düşünceler için öğrenme, yaratıcılık ve toplum içinde yenilik platformu olarak ve kütüphanelerde yeni ağ formlarının oluşturulması için yeni bir katalizör sağlamak istiyoruz.” “Eğer bu rapor yerelde, devlette ve ulusal düzeyde kütüphanelerin nasıl kullanılacağı konusunda tekrar düşünme ve bunun üzerinde yapısal olarak hareket etme sorumluluğunu teşvik ederse, o zaman grubun hedefine ulaşılmış olacak.” dedi.

The Chattanooga Halk Kütüphanesi (Courtesy of Mary Barnett)


Gerçek  İhtiyaçların Karşılanması

Bir kütüphanenin nasıl olabileceği konusunda tekrar düşünmeleri için ve kendi toplumlarının bu değişikliklerin pozitif ve başarılı yanlarını kararlı biçimde yanıtlamaları için Tennessee, Nashville ve Chattanooga bölgelerindeki iki şehir raporunda vurgulandı.

Corinne Hill 2012 yılında Chattanooga Halk Kütüphanesine yetkili müdür olarak atadığında, şehir sadece kendi kitaplığının durumuyla alakalı üzücü bir rapor almıştı. "Bu gerçekten kötü bir rapor oldu," dedi Hill. “Danışman geldi ve sistemin temel olarak bozulduğunu söyledi.” Çünkü kütüphanenin tepeden tırnağa yeniden inşa edilmesi gerekiyordu, yönetim kurulunun gerçekten farklı bir şey yapmaya açık olduğunu söyledi ve o da bu fırsatı gördü.

Aynı zamanda Chattanooga bir dönüşüm geçiriyordu. Şehir liderleri, Batı yarımkürede ilk kez, kamu yararı olarak tüm şehre saniyede 1  gigabit internet hızı sağladı. Hill yeni “GigCity” markasını güçlendirmek için, kütüphaneyi geliştirmek ve genişletmek için büyük bir fırsat gördü.

Yeni Zelanda'dan gelen ziyaretçiler, Chattanooga Halk Kütüphanesi'nde kütüphanenin dijital kapasitesinin yanında dokuma tezgahını da inceliyorlar. (Courtesy of Mary Barnett)


“Kütüphanede bu çeşit hıza sahip olmak harika bir şey.” dedi Hill. Ödeneklerin yardımıyla ve kütüphanenin işletme bütçesiyle, altyapı ile yüksek internet hızını işlemek için şehir kütüphanesinin donatımına yatırım yaptı, daha sonra sundukları şeyin üzerine çalışma yaptı.

Kütüphanenin dördüncü katı tarihsel depolama olarak kullanıldı, fakat Hill orayı alıp halkın kullanabileceği bir yere taşımaya karar verdi. “Bütün depoyu boşalttık ve 1930ların fabrika alanının tüm cazibesiyle, beton zeminlerle ve bu şekilde her şey ile birlikte yeni bir alana çevirdik.” dedi. “Şimdi burası kamusal bir alan. Eğer bir fikriniz varsa burada geliştirebilirsiniz.”

Bugünlerde dördüncü kat, alanı örnek biçmek için kullanan bir gelinlikçi ve bir yazarı misafir olarak bulunduran çeşitli işletmelerin evidir. Hill’in amacı sadece popüler bir üç boyutlu yazıcı gibi yüksek teknolojiyi önermek değildi, aynı zamanda düşük teknolojiyi de önermekti. “Dikiş sınıflarımız var, bir şeyler yapma konusunda alanın doğal uzantısı olan bu popüler programları geliştirdik.” dedi. “Ve şimdi de tekstil piyasasındayız! Bir dokuma tezgahı getirdik ve gerçekten çok beğenildi. Biz toplumun bir şeyler yapabileceği ve gelebileceği yerde oluyoruz. Evet, gigabit çok popüler fakat bu diğer şeyler çok gerçek, çok yapıcı bir hareket.”

Ve çok yakında, dördüncü kata, web sitesine göre “gigabit ile ilgili deney ve öğrenme için özel olarak tasarlanmış, ayrı ama kapsayıcı iş bağlantılı bir alan” olan gigabit laboratuvarı ekleniyor olacak. Bu bağlantı seviyesi Hill’e göre yeni fırsatlar yaratacak. ”Bizim mesleğimiz halkımız gigabite sahip olduğu zaman neler yapacağını anlamasına yardımcı olacak.” dedi Hill. “Elektiriğin yeni geldiği günlerdeki gibi. Bir kere ışığı açıyorsunuz, peki sonra ne yapmak istiyorsunuz? Bütün bu elektrikle ne yapıyorsunuz? Biz de aynı şeyi yapıyoruz.”

Günde neredeyse 700 çocuk ve genç kütüphanenin gençlere ayrılmış ikinci katıyla meşgul oluyor. Üç boyutlu yazıcı ve oyun salonu çocukları sadece baştan çıkarmıyor, aynı zamanda çocuklar Mozilla tarafından sağlanan yazılımı kullanarak video düzenleme, kodlama yapma veya Chrome kitabıyla yere uzanma ve okul projesi için araştırma yapmayı öğrenebiliyorlar. Hill ve onun ekibi aynı zamanda gençlerin kendi Etsy mağazalarında işe başlamalarına yardım etmek için online Etsy elişi pazarında işe katıldılar. ”İlk işinizin kendi dükkanınız olacağını hayal edebiliyor musunuz?” dedi Hill.
Birçok aile ve öğretmenler tüm bu teknoloji aletlerinin öğrencileri kitap okumaktan uzaklaştıracağı konusunda endişelenirken, Hill asıl gerçeğin bunun zıttı olduğunu, öğrencilerin baskı kitap okumayı zevkli bulduğunu ve teknolojiyi okulla ilişkilendirdiklerini söyledi.

Nashville'n  in Sınırsız Kütüphanesi ve Aspen Enstitüsü raporunun birçok misyonu gibi Hill Chattanooga kütüphanesini "Özellikle içinde yaşadığımız çağda, yaşam boyu öğrenme için bir katalizör" haline dönüştürmeyi umut ettiğini söyledi.

“Kamusal alanda insanlara erişim vermek vergi dolarlarını fazla kullanmak oluyor.” dedi Hill. “Biz gerçekten kütüphanelerin rolünü genişletmiyoruz. Biz her zaman ne yaptıysak o yapılıyor, biz sadece farklı şeyler kullanıyoruz. Biz merak ve yaratıcılık için bir yeriz, öğrenme için, deney için bir yeriz. Bu her zaman kütüphanenin misyonu oldu. Biz sadece farklı araçları kullanıyoruz.”

Mobil Kütüphaneler Ötesinde

Nashville’de belediye başkanı Karl Dean’in halk kütüphanesi ve okul kütüphaneleri arasındaki "duvarları yıkmak" için fikri vardı. Ayrıca Kütüphaneler Diyalog Grubunun da üyesi olan Dean, teknolojinin öğrencilerin hayatlarının her alanında bilgiyi alma şekline göre değiştiğini farketti, ama okul kütüphaneleri sunabilecekleri malzemelerin uygunluğunu ve kalitesini yüksek tutmak için çabaladı.

Böylece Dean kütüphane müdürü Donna Nicely ile birlikte, devlet okulu öğrencileri için okulu terk etmek zorunda kalmadan, tüm halk kütüphanesi kataloğuna erişmeleri için bir yol olan Sınırsız Kütüphaneler programını oluşturdu. Öğrenciler halk kütüphanesinin sunduğu kitaplar, müzik ve dvd’leri de içeren herhangi bir malzemeyi kontrol edebiliyor ve aynı zamanda okul kütüphanesi ile iPad ve e-okuyucuları da kontrol edebiliyor ve halk kütüphaneleri her gün okullara doğrudan malzemeleri teslim ediyor.

Az miktar okulla deneme programına başlayan Dean gururla şunu söyleyebilir ki, Sınırsız Kütüphaneler artık her Nashville devlet okulunda kullanılabilir. Kütüphanelerin öğrenciler üzerindeki etkisi hayrete düşürüyor. “Programa kayıtlı olan 28.000 öğrenci dışında, 15.000 kişi ilk defa Sınırsız Kütüphaneler sayesinde halk kütüphanesini kullandı. Ve okul kütüphanelerinde dolaşım yüzde 79 artmıştır."

Nashville Belediye Başkanı Karl Dean, Dupont Tyler Ortaokulu'ndan bir öğrenci ile birlikte. Okul, 'Sınırsız Kütüphane' programında işbirliği yapıyor ve programa göre kütüphanesini yeniliyor.


Sınırsız Kütüphaneler aynı zamanda, araştırma makaleleri ve projeler için kaliteli malzemeye daha iyi erişimle halk kütüphanelerinde öğrencilere milyonlarca cilde ulaşım vererek öğretmenlere de yardımcı oldu. Ve her şeyden önce, program parası yetmeyen veya evden kütüphaneye ulaşmakta zorluk çeken birçok çocuğa kitap ve materyallere erişim sağlar.

Dean kütüphanelere büyük inancı olduğunu söyledi ve kütüphanelerin alakasız olmaktan uzak olduğunu söyledi. “İnsanların bilgisayarlara, dijital kitaplara ve DVD’lere ulaşmaya ihtiyaçları var.” dedi Dean. “Kütüphaneler birçok nedenlerden dolayı  (iki tane yeni Nashville kütüphane kurmasının sebebi) toplama yerleridir.” dedi Dean,  terk edilmiş bir alışveriş merkezi içinde bir toplum merkezinin bir parçası olması da bir sebeptir. “Onlar müthiş popüler, her toplum bir tane istiyor ve talep bitmiyor.” dedi. “ İleride şehirlerde daha önemli rol oynayacaklar.”

Garmer toplumda halk kütüphanelerini bağlama ve destekleme olduğu zaman Dean’in  vizyoner bir lider olduğunu haber için büyük bir örnek olduğunu söyledi. Okullar kütüphanelerin bariz bir ortağı olmakla birlikte, bütçenin farklı kısımlarını ortaya çıkarıyorlar ve iki farklı profesyonel toplulukların bir parçasıdır, onların "silolarını" yıkmak zordur. “Liderler kutunun dışında adım attığında ve bir kütüphanenin toplumda neler yapabileceğini yeniden düşündüklerinde yeni ortaklıklar ve işbirlikleri doğal olarak akmaya başlayacaktır.” dedi.

Geleceğe baktığımızda, Dean’in, Nashville okul kütüphanelerinin sınırsız doğası için, onların teknolojisini yükseltmenin yanı sıra “okuldaki en havalı alanlar” yaratmak için fiziksel yerlere yatırım yapma gibi daha fazla planları var. “Eğer istediğiniz şey şehrin yaşam boyu öğrenenlerle dolu olması ve  yaratıcı bir yer olmak ise kütüphaneleriniz olmak zorunda.” dedi Dean. “Kütüphaneler bunların yapılması için en iyi yol.”


14 Haziran 2015 Pazar

ÇOCUKLARI YENİLİKÇİ OLARAK BÜYÜMEYE TEŞVİK ETMENİN 5 YOLU


Çeviren: Seren Bayar

Orijinal Metin için tıklayınız 




ÇOCUKLARIN RİSK ALMAKTAN VE YENİLİKÇİ OLMAKTAN VAZGEÇİRİLDİĞİ BİR DÜNYADA NASIL YENİ STEVE JOBS’LAR YETİŞTİRİRİZ?

Bugünlerde çocuk olmak kolay değil. Değişen müfredat şartları, standartlaştırılmış test sonuçlarına güçlü bir odak, ödev yığını ve görünen o ki akademik çalışmalardan sporlara kadar her şeyde başarı elde etmek için bitmek bilmeyen bir yarışla karşı karşıyalar. Son zamanlarda yapılmış bir belgesel “Race to Nowhere” ( Sonuçsuz Yarış) 2010’larda büyümenin zorluk ve risklerini derinlemesine araştırmakta.

Eski ilköğretim ve lise öğretmeni Tony Wagner işle ilgili kaygı ve kıyaslamanın çocukları onların yaratıcı doğasından çıkarmasıyla ilgili endişelendiğini söyledi.

Wagner, Harvard Üniversitesi’ndeki Teknoloji ve Girişim Merkezi’nde bir yenilik eğitimi üyesi ve öğrencideki öğrenme isteğini uyandırmak için kar amacı gütmeksizin okullara yardım eden Cambridge, Massachusetts bağlantılı okulların kurucu yönetici müdürü. Başarılı bir öğrenci olmanın ne anlama geldiğinin çocukların hayatlarının devamında yenilikçi olmak konusunda güçlük çekecekleri bir durum yaratan, standartlaştırılmış testler için öğretime çok fazla vurgu içeren sınırlı bir tanımını yaptı.
Wagner’ın çok satan kitabı Yenilikçiler Yaratmak: Dünyayı Değiştirecek Gençler Yetiştirmek için yapılan araştırma bazı tedirgin edici durumlar ortaya koydu.

Wagner sıradan bir çocuğun günde 100 soru sorduğunu söyledi. Fakat bir çocuk 10 ya da 12 yaşına geldiği zaman derin sorular sormaya devam etmektense doğru cevabı almanın çok daha önemli olduğunu anlar.

Peki, biz bu yaratıcı parmak ressamlarını hayatlarının ilerleyen zamanlarında yenilikçi olarak başarmalarına yardım edecek şekilde nasıl destekleriz? Bu beş temel ilkeyi kazanmaya çalışmak başlangıç için mükemmel bir adım.

1. OYUN

Wagner öğretim programına bir oyun algısı getiren, farklı açılardan bakan ve ders materyaliyle acayip ilişkiler kuran öğretmenlerin çocukların yaratıcı yapısını güçlendirdiğini söylüyor.

Başarılı öğretmenlerde gözlemlediği en önemli örneklerden biri öğrenmeyi eğlenceli hale getirmeleridir. Wagner der ki; öğrenciler öğrenmelerinin her halinin çok ciddi olduğunu hissettiklerinde daha az riskli yönlerden düşünmeyi seçmek yerine risk almaktan ve yaratıcı düşünmekten korkuyorlar.

2. MERAK

5 yıl önce anaokulu öğretmeni Melissa Butler ve Carnegie Mellon Üniversitesi yerli sanatçısı Jeremy Boyle küçük çocukların yenilik getirmelerinin mümkün olup olmadığını bulmak için birlikte çalışmaya başladılar. Pittsburgh devlet okulu sisteminde öğrenciler için yaratıcı düşünmeye ve yeniliğe teşvik eden kâr amaçlı olmayan “Çocukların Yenilik Projesi”ni kurdular.

Bu program çocuklara çeşitli teknoloji materyalleriyle oynamak için zaman ve çeşitli bireysel ve grup projeleriyle uğraşmaları için olanak sağlar. Boyle “Gözlemsel projeler detaylara dikkati ve farkında olmayı geliştirir,  böylece bu çalışmalar daha iyi anlama ve daha fazla öğrenme isteği yaratır.” dedi.

Boyle’ e göre; ne zaman ki çocuklara birçok şey arasında ilişki bulmalarına yardım edersek, bu şeylerin birlikte nasıl çalışacakları hakkında daha meraklı olurlar.

3. TUTKU

Wagner ayrıca kitabı için yüzlerce yenilikçi insanla yürütülen görüşmelerde tutkularıyla başarılarını nasıl birleştirdiği gösterilen yenilikçi insanlar buldu. En iyi öğretmenler ve ebeveynler her zaman öğrencilerin tutkularını ve doğal meraklarını desteklediler ve bu merakı gidermek için neyin öğrenilmeye ihtiyaç olduğuyla ilişki kurmaya çalıştılar.

Çocukların çalışmak istediği konuyu seçmelerine ya da daha fazla öğrenmek için kendi araştırmalarını planlamalarına izin verirler. Wagner der ki, “Bu ilişkili başarı daha büyük bir amaca-çocukların bireysel motivasyon ve ilgilerine yol açar.”

4. KORKUSUZLUK

Butler’a göre; Çocukların Yenilik Projesi temel sonuçları arasında korkusuzluk özellikle risk alma ve yeni yollar denemeyle bir yere kadar gelişti. Çocuklar aynı zamanda yaratıcı problem çözmede daha iyi oldular. Butler ’a göre; eğer daha fazla yenilik geliştirmek istiyorsak çocukları överken odak noktasını değiştirmek önemli.

Butler, “Bence aileler, toplumlar ve okullar “Sen zekisin.” dediklerinde çocuklara zarar veriyorlar. Eğer bir çocuğa zeki olduğunu söylerseniz söylenecek başka bir şey yoktur, ama çabayı cesaret vermek istediğiniz bir şey olarak adlandırırsanız çaba yetenek yaratır.” dedi.

5. AMAÇ

Wagner’ a göre; yenilikçiler için belirli bir amaca sahip olma önemliydi. En büyük etkisi olan öğretmenler, sadece iyi bir puan almak yerine fark yaratmak için bir şeyler yapmanın önemi hakkında konuştular.


Belirli bir amaca sahip olma çözüm bulmayı daha zorunlu hale getirir. Bu, yenilikçilere zorlu konuları çözmede yeni metotlar aramak ve risk almak için daha büyük istek verir. 

8 Haziran 2015 Pazartesi

SON DERECE YARATICI OLAN İNSANLARDAN ÇALMANIZ GEREKEN 7 RİTUEL


Çeviren: Buse KONYA 

Orijinal metin için tıklayınız.



''Yaratıcılık, sadece birşeyleri birleştirmektir. Yaratıcı insanlara bir şeyi nasıl yaptıklarını sorduğunuzda, onlar kendilerini biraz suçlu hisseder, çünkü gerçekten yapmadılar. Onlar sadece bir şeyi gördüler ve noktaları birleştirdiler. Bu gördükleri şey, bir süre sonra açık bir şekilde ortaya çıktı.'' Steve Jobs





Yıllardır, koçluk uygulamamız ve ekstra kursumuz süresince, Angel ve ben onlarca girişimci, sanatçıyla onların yegane ritüelleri ve programları hakkında konuşuyoruz. Bizim de bazı şeyleri müşterilerimizle birlikte öğrenmemiz gerçekten hoş bir şey. Onlar bize bazı inanılmaz yaratıcı fikirlerden ve hayal edilebilir projelerden bahsediyorlar. Biz de onlara nerede olmak istediklerine dair bir süreç hakkında ince detayları öğretiyoruz. İyi bir koç-müşteri ilişkisi gerçekten karşılıklı kazanç sağlamaktır.

Bugün, birlikte çalıştığımız en yaratıcı insanlar tarafından tekrar edilen en yaygın ritüellerin yedisini sizinle paylaşmak istiyorum.

Yaratıcılığın içerde tutulamayacağından bahsedilir. Bu yaratıcı ilham ve fikirler, birdenbire ortaya çıkmaz ve onlara en ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda da ortaya çıkmaz. Bu, özel bir fikir için doğru olabilirken, daha geniş bir resme baktığınızda sürekli olan bir yaratıcılığı farkedersiniz -zamanla çok yaratıcı fikre sahip olma- Bir anda parlak bir fikir veya ilham gelmez. Olağanüstü sağlam şeylerin yapıldığı, tutarlı olan ritüellerden gelir.

1-SÜREKLİ TAKİPTE KALIN

Bir keresinde Marcus Aurelius dedi ki;''Bir süreliğine yaptığınız şeyi bırakın ve kendinize sorun; bu yapıyor olduğum şeyi yapamayacağım için ölümden korkuyor muyum?"

 On yıl önce koçluk yaptığımız müşterilerimizden biri dikkatimi çeken bu alıntıyı getirdi.Bugün, bu alıntı benim ofisimde bülten tahtasında asılı duruyor.O, benim en kıymetli kaynağım olan zamanı boş yere harcamamı önlüyor.

Yaratıcılık, cesur bir macera olan hem bir meslektir hem de bir yaşam tarzıdır. Tamamen sevmek için yaptığınız şeyin mali olarak yerine getirilmesi gerekir ve yaratıcılık aynı zamanda duygusal olarak da bir istek ve meydan okumadır. Bu istek gerçek olabilir fakat doğru şeyleri ısrarla yapmaktan gelen biraz şans, kendini adama ve çok çalışmak gerekir, böylece günlük olarak bunun sizin için gerçekte ne kadar anlamlı olduğunu kendine hatırlatmanız gerekir ve hayatının bu alanında bu verimli eylemleri tam olarak yerine getirmeniz de gerekir.

2-YARATMA RUTİNİ İÇİN KENDİNİZİ BİR DÜZENE SOKMAYA BAŞLAYIN

Maya Angelou sadece küçük otel odalarında yazdı. Jack Kerouac yazmak için oturmadan önce dokuz kez yere dokunduğundan emin oldu. Yıllardır çalıştığımız sanatçı ruhlu müşterilerimizden bazıları kendi yaratıcı projeleri için meditasyon, şarkı söyleme, koşma, hatta iki saat süren çalışmalar bile yaptılar. Örneğin; müşterimiz Fay'in sabah rutinine bir bak. Geçenlerde bize söylediği şey ise şöyle:

''Her güne bir tane basit ritüelle başlarım:  6'da kalkarım,çalışma kıyafetlerimi giyerim,San Francisco şehir merkezinde yürürüm,bir taksi çağırırım ve beni spor salonuna götürmesini söylerim, bir saat, kırkbeş dakika çalışırım ve sonra kırkbeş dakika yavaş tempoda eve koşarım. Ritüelin önemli kısmı, spor salonunda çalışmam değil önemli olan şey, çağırdığım takside güne, doğru yönde başlamış olmam. Böylece, dinlenme tam da yerli yerine oturur. Evde kendimi iyi hissederim ve çalışmaya hazır olurum.''

Kendi günlerinizi düşünün.Nasıl şekilleniyor? Yaratıcı aklınızı ne harekete geçiriyor? Siz de günlerinizi aklınızda planlayarak oluşturuyor musunuz?
Eğer sabah erkense, özel bir yerde çalışıyorsanız ,hayatınızı bir düzene sokmanız gerekiyor.Her sabah otomatik bir şekilde başlayan sağlıklı bir günlük rutin planlıyorsanız,  kendi düzeninizi bulduğunuz zaman doğal olarak gelen yaratıcı bir düşünme için çok fazla zihinsel enerji biriktirmelisiniz. 

Kişiselleştirilmiş bu rutin sayesinde, en sezgisel eserinizi ortaya çıkaracaksınız.
Tabiki, gelişen şartlara göre bazen rutininiz değişecektir. Fikir şu ki; gerekli ayarlamaları yapmak ve işe yarayan bir rutini sürdürmek,gerekli başlangıçları yapmak,ritüelleri geliştirmek, yaratıcı aklınızı geliştirmek,nerede olmak istediğiniz ve nerede olduğunuz ile ilgili son derece gerekli çalışmalar yapmaktır.

3-GÜNLÜK OLARAK, DİNLENMEK İÇİN BELLİ BİR VAKİT AYIRIN

Okul seviyeleri ne olursa olsun, okul öğretmenlerinin hayal kurmanın zaman kaybettiren bir şey olduğunu düşünmesini yaratıcı tipler bilir. Yaratıcılığın gerçek aşaması için oluşturulmuş rutinler önemli iken, zihinlerimizi belli bir süre dinlendirmemiz için özgür bırakmamız gerekir. Beyin bilimciler, dinlenme süresinin yaratıcı düşünme ve hayal kurmayla aynı beyin sürecini kapsadığını buldu.
Bir araştırma Dinlenme Süresi için başlığı 'Pozitif Yapılandırıcı Düş Kurmaya Övgü' nün yazarlarından olan psikolog Rebecca L.Mcmillan'a göre, dinlenme süresi, karışık problemlerin çözümü ve fikirlerin yaratıcı bir şekilde tasarlanması için yardımcı olabilir. Belkide bunun nedeni, en iyi fikirlerin aklımıza geldiği uzun, sıcak bir duştur.

 4-YENİ DENEYİMLER EDİNİN

Dinlenme zamanlarında düş kurmadıkları zaman, yaratıcı tipler, yeni deneyimlere, duygulara, ruh hallerine maruz kalmayı severler.
Bu isteklilik, kendi yaratıcı üretimlerinin belirleyicisidir. Bu yaratıcı gelişme, daima sizin konfor bölgenizin bittiği anda başlar, bunun büyük bir kısmı siz bir düzen içinde olduğunuz zaman içinizde bir rutin olur ve zihinsel kaslarınızı ve yaratıcılığınızı arttırmak için çok çalışmanız gerekir fakat yeni deneyimler rutinlerinizin bir dengede olmasına yardım eder. Onlar sizi farklı bir şekilde düşünmeye iter. Bu yüzden haftada en az bir kez yeni bir şey denemek için çaba harcamalısınız. Bu, bir yabancıyla konuşmak gibi tamamen yeni bir aktivite ya da sadece küçük bir deneyim olabilir. Bir kez yuvarlanan bir topu aldığınızda, bu gibi yeni deneyimlerin bazıları şu anda bile anlayamayacağınız hayat değiştiren bakış açılarına yeni kapılar açacaktır ve devam eden küçük bir stratejiyle birlikte yeni deneyimler için programlanmış adımlarla, düşünceye engel en büyük bariyer olan korkudan kaçınabilirsiniz.

5-AKIL HOCALARINIZI GÖZLEMLEYİN VE DİĞERLERİNİN İŞLERİ ÜZERİNDE DE ÇALIŞIN

Yeterince başarılı yaratıcı insanların hayatları üzerinde çalışırsanız ,müzisyenler, girişimciler, sanatçılar, dansçılar gibi tüm alanlarda dünya standartlarındaki performansçıların  ileriye dönük ve zahmete değer egzersizler yapan olağanüstü akıl hocaları, koçları ya da rol modellerinin olduğu açıktır.

Eğer, bir akıl hocasıyla yüz yüze konuşursanız bu inanılmaz olur, fakat bir akıl hocasını gözlemlediğimizde aynı zamanda bu konuştuklarımızı aklımızda tutmak harikalar yaratıyor. Birşeyler öğrenmek istediğimiz bir kişiyi gözlemlediğimiz zaman, kendimiz için yaratmak istediğimiz şey hakkında tamamen açık bir fikre sahip oluruz, bu inanılmaz yüksek olan bir motivasyonun kapısını açar. İnsanoğlu sosyalliğe meyillidir. İçimizdeki elit kısma katılma fikri, mükemmelliğe ulaşmamızda bize yardım eder. ''Bak,onlar yaptı; ben de yapabilirim.'' Belki kulağa aşırı basit gelebilir, fakat mükemmel olan insanlarla çalışarak zaman geçirmek, kendiniz için yapabileceğiniz en güçlü şeylerden biri olabilir.

''Ustalık'' adlı kitabında, Robert Greene örnek olarak Mozart'ı kullanarak diğerleriyle çalışmanın önemini vurguluyor.Bu , sizin zanaat ustalığınız ve aynı zamanda yaratıcılığınızı geliştirmek için önemli bir yapıtaşıdır.

''Kariyeri boyunca Mozart asla müzik hakkında belirli bir görüş ileri sürmedi. Bunun yerine, kendi etrafında duyduğu, kendi sesiyle birleşmiş stilleri özümsedi. Kariyerinin sonunda, kendi müzik tarzından çok farklı ve karmaşık olan Johann Sebastian Bach'ın müziğiyle ilk kez karşılaştı. Çoğu sanatçı, kendi prensiplerine meydan okuyan savunucu ve küçümseyen bir şey geliştirebilirdi. Bunun yerine, Mozart zihnini kendi sözcük bilgisini özümseyerek ve neredeyse bir yıl, Bach'ın iki şarkıyı birlikte çalma stilini kullanma gibi yeni olasılıklara açtı. Bu, onun müziğine yeni , şaşırtıcı ve yaratıcı bir kalite verdi.''

Sonuç olarak ,akıl hocalarıyla ve diğer otoritelerle birlikte çalışmak, kendi yaratıcı ürünlerinizi çeşitlendirmenizde yardımcı olacaktır. Fikirlerin ve stratejilerin çapraz birleşmesini kolaylaştırmak kendinize yeni yaklaşımları ve yeni düşünme yollarını tanıtmanız gerekir. Diğerlerinin hepsi sizinle alakalı olmayacaktır fakat kendi tarzınızı geliştirmenize , saflaştırmanıza ve kendi eşsiz yaratıcı fikirlerinize uygun hale getirmenize yardımcı olacaktır.

6-SEZGİLERİNİZE AŞIRI DERECEDE GÜVENİN

Sezgi, çok gerçektir ve asla göz ardı edilmeyecek bir cevherdir çünkü sizin bilincinizin içinden gelir ve şimdiki zaman hakkında merkezdeki algılar ve geçmişteki deneyimlerin birleşiminden oluşur. Eğer herkes size 'evet' diyorsa fakat içiniz aksini söylüyorsa daima bunun bir sebebi vardır.  Zor kararlarla yüzleşildiği zaman, bulabileceğiniz bütün bilgileri arayıp bulmak, olabildiğince bilgili olmanızı sağlar ve Allah tarafından verilen içgüdülerinizi dinlemeniz gerekir. Yaratıcı insanlar sezgilerine güvenmenin kendi özüne güvenmekle eş değer olduğunu bilirler ve ne kadar çok kendinize güvenirseniz, hayal ettiğiniz en çılgın rüyalarınızın gerçek olabileceği ve en büyük hedeflerinizi gerçekleştirebileceğiniz o güce sahip olursunuz.

7-  GİTGİDE HAYATTAKİ ENGELLERİN ÜSTESİNDEN GELİN

Bütün zamanların en çok simgeleşmiş romanları, şarkıları, buluşları çok üzücü acı ve keder sonucu ortaya çıkmıştır. Bu yüzden, bu büyük zorlukların umut ışığı, destansı şaheserleri ortaya çıkarmak için kolaylaştırıcı olmasıdır.

Travma sonrası gelişme adı verilen psikolojinin ortaya çıkmış bir alanı, çoğu insanın önemli yaratıcılık ve zihinsel gelişim için zorluklarını ve travmalarını kullanabileceklerini öne sürdü. Özellikle, travmanın insanların uzun süreli memnuniyetini,  duygusal dayanıklılığını ve becerikliliğini de geliştirebileceğini
de araştırmacılar bulmuştur.

Güvenli bir yer olarak dünyaya ya da  mahvolmuş olan belli bir kısma baktığımızda, olaylar üzerindeki bakış açımızı yeniden şekillendirmekte zorlanırız. Birdenbire, çevreye bakmak için kişisel gelişim, yaratıcılık için aşırı derece yararlı olan, yeni başlayan birisinin gözlerinde yeni, taze bir bakış oluşturan bir fırsat buluruz.

( Angel ve ben bunu 'Başarılı İnsanların Farklı Bir Şekilde Yaptığı 1000 Küçük Şey adlı kitabın 'Zorluk' bölümünde detaylı bir şekilde tartıştık.)
                      

SONRADAN AKLA GELEN FİKİRLER

Bir keresinde Walt Disney dedi ki; '' Etrafımızda çok uzun süre ardımıza bakmayız. Yeni şeyler yaparak ve yeni kapılar açarak ilerlemeye devam ederiz çünkü meraklıyız ve merak bize yeni yollar açar.''

Bu, benim favori alıntılarımdan biridir. Bu alıntı, bana yazmak , yaratmak ve işimin bir sonraki aşaması için harekete geçmemde ilham veriyor. Yeterince iyi olmayan işimin son kısmında kendimi yargılarken bile.

Neredeyse on yıldır, marcandangel.com da her hafta yeni makaleler yayınlıyorum. Bazen, fikirler ve kelimeler diğerlerinden daha kolay geliyor, ve işimin ortalamanın altında olduğunu hissettiğim çok zaman oluyor.
''Bunun harika bir makale olduğunu düşündüm.Neden insanlar bunu okumayıp, paylaşmasın ki?''Bir makalenin  Facebook'ta sadece 25000 'in üzerinde paylaşıldığını görmeyi beceremeyeceğimi hissediyorum. İlgilendiğim sonucu göz önüne almadan, bir şey farkettim; İnsanoğlu olarak kendi işlerimiz hakkında çok kötü hükümler veriyoruz. Çoğu zaman, gerçeği görmek için çok fazla öz eleştiri yapıyoruz.

Sadece kendi işimizi yargılamak değil, kendi işimizi başkalarının işleriyle kıyaslamak ve diğerlerinin bunu nasıl algıladığını düşünmek de bizim işimiz değildir. 

Bizim işimiz, yaratmak ve bizde olanı paylaşmak. İşimiz olduğumuz gibi insanların karşısına gelmek ve en iyi atışımızı yapmaktır.

Bu arada, kendi sanatlarının ustası olan, her gün kendi sanatları üzerinde çalışan, neredeyse her meslek grubundan insan vardır. Başka bir deyişle , neredeyse herkes kendi alanında bir sanatçıdır ve her sanatçının kendi işini yargılamak için bir eğilimi olacaktır. Önemli şey şu ki ; kendi yaratıcı cevherinizi dünyayla paylaşmadan ve kendi şeyinizi yaratmadan, kendinizi yargılamanıza izin vermeyin.

Sadece, Walt' un dediği gibi  ''İlerlemeye devam edin.''

ŞİMDİ SÖZ SİZDE


Bu listeye ne eklemek isterdiniz?  Hangi ritüeller, rutinler ve yaşam tarzı seçenekleri daha yaratıcı ve verimli bir şekilde düşünmenize yardım eder ?
Lütfen aşağıya bir yorum yazın ve düşüncelerinizi paylaşın.