29 Haziran 2015 Pazartesi

OKUL İLE EV ARASINDAKİ İLİŞKİDE YENİ BAŞLAYANLARIN REHBERİ





Çeviren: Merve Öncel 

Tabitha Dell’ Angelo / 10 Aralık 2014

Dr. Tabitha Dell’ Angelo New Jersey Üniversitesi’nde Yardımcı Doçent ve Kentsel Eğitim Yüksek Lisans Programı Koordinatörüdür.

Editörün Notu : Bu gönderi, Rutgers Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırma görevlisi ve eğitim profesörü olan Johanna Maulbeck tarafından ortaklaşa ele alınmıştır.



Ev ve okul arasındaki ilişki, akademik başarıyı desteklemek için önemli bir unsurdur.( Dodd & Konzal,2002 ). Gergin ev-okul ilişkisi öğrenci performansını düşürmeyle sonuçlanabilir. Bu ilişkileri geliştirmek için bir husus da, evdeki ve okuldaki yaşantıyla bağıntılı, anlamlı okul ödevleri ve projeler oluşturmak; akıcı, bağlantılı ve uygun öğrenci yaşantılarını teşvik etmektir. Bu ödev ve projeleri planlarken, aşağıdaki soru ve görüşleri göz önünde bulundurun. Bunları kullanırsanız ya da sadece yapı engelleri olarak düşünürseniz, onlar da ortaya çıkan şaşırtıcı fikirlerden ilham alabilecekler.

Önce kendinize şu 3 soruyu sorun :
1)    Öğrenciler bu projeden nasıl yararlanacaklar?
2)    Ebeveynler bu projeden nasıl yararlanacaklar?
3)    Öğretmenler bu projeden nasıl yararlanacaklar?

Ev ve okulla ilgili en iyi uygulamalar 3 gruba yararlı olacaktır. Her grubun  ( öğrenciler,ebeveynler,öğretmenler ) ihtiyaçlarını düşünün ve bu ihtiyaçları nasıl karşılayabileceğinizi mütalaa edin. Aşağıda, ilgili tüm grupların yararına olan, etkili potansiyele sahip birkaç  proje ve ödev örnekleri vardır.

EVDE ÇOCUKLAR VE BAKICILAR ARASINDAKİ BAĞI DESTEKLEYİN

“Bugün okul nasıldı?” sorusu sınırlı olmak üzere, çocuklar ve bakıcılar arasındaki konuşma için nadir değildir. Yetişkin bakıcılar ile çocuklara derinlemesine bir konuşma için fırsat sağlamak güçlü olabilir. Bunu gerçekleştirmenin bir yolu da röportajların kullanımı vasıtası iledir. Buna sahip çocuklar, belki en iyi çocukluk arkadaşlarına ya da çocukluklarına ilk kez şahit oluşlarına dair kendi yaşantılarını paylaşmak için bakıcılarından isterler. Sevdikleri ya da korktukları şeyleri, ilk anılarını ya da gelecek için umutlarını bakıcılarına anlatması için onları cesaretlendirin. Bunu yaparak, çocuklara, röportaj pratiği, not alma ve sonuçları kaydetme dahil, yetişkin bakıcıları ile daha derin seviyede bağ kurmak için, bir fırsat sağlanır. Çocuklar okula döndüğünde, umumi konuşma becerilerine ilaveten, okuryazarlığa daha fazla katılım, sunumlar yoluyla, yazılı olarak ya da her ikisine dair bulguları paylaşabilirler.

ÖDEVİ YENİDEN TANIMLAYIN

Ödev sıklıkla, öğrencilerin birkaç sayfa bitirdikleri, birkaç dakika okudukları ve sonra okul dışındaki yaşamlarıyla uyumlu hale getirdikleri münzevi uygulama olarak görünebilir. Ama öğretmen ebeveynler için deneyimlerden iskele kurarsa, ödev öğrenciler ve yetişkinler arasında daha etkileyici olmaya başlayabilir. Onlara, çocuğunun ödevine katıldığında nasıl umutlandığınızı bilmelerine izin verin. Bu etkileşimli bir defter, takvim ya da bir web sayfası aracılığıyla da sağlanabilir. Ayrıca, ödev zamanı boyunca nasıl yardımcı olabileceklerine dair tavsiyelerde bulunun.

AİLE GEZİLERİNE TEŞVİK EDİN

Bölgenizdeki tarihi yerlerin, parkların ve kiliselerin bir listesini yapın. Neredeyse her şehrin ücretsiz ya da çok düşük fiyata sahip olduğu ziyaret edilecek ilgi çekici yerleri vardır. Bu listeyi, aynı zamanda bir öğrenme deneyimi anlamında bir aile gezintisini teşvik etmek için bir yol olarak çocuklar ve bakıcılarıyla paylaşın. Gezilen yerler hakkında neyi beğenip beğenmediklerine dair fotoğraflar ya da sadece birkaç satır paylaşmalarını isteyebilirsiniz. Fotoğraflar ve notlar sınıfta bir kitapta ya da ilan panosunda saklanabilir. Böylece öğrenciler bir diğerinden öğrenebilir ve paylaşabilirler.

EBEVEYNLERİ SINIFA DAVET EDİN

Ebeveynlere sınıfta dahil olabilmeleri için orada neler olduğunu görebilecekleri, öğretmen ve çocuklarla etkileşimde olabilecekleri fırsatlar sağlayın. Çok çeşitli yollar var ebeveynleri dahil etmek için. Ebeveynlerin çocuklara ilginç ya da kullanışlı bir beceriyi öğretebilecekleri – meyveleri kesme, bez değiştirme, evcil hayvan besleme, havluya sarma ya da bunun gibi birçok şey- 15dakikalık tecrübeler için sınıfta belli bir zaman ayırabilirsiniz. Bu aktivite, çocukların dinleme becerilerini kuvvetlendirme potansiyeline sahip. Öğretmenler ayrıca öğrencilere, “nasıl yapılır?” diye sorarak uygulama için aktiviteyi genişletebilir. Ebeveynler ayrıca en sevdikleri hikayeleri sınıfla paylaşan misafir okuyucuları davet edebilir. Toplum olarak hikayelerin paylaşımı öğrencilerinizin okuryazarlık için takdirini beslemek adına büyük potansiyele sahip.


GERÇEK HAYATTAN DERSLER ÖĞRETİN

Öğrencilerin “Neden bunu öğreniyorum? Neden bilmem gerekiyor?” diye sorması seyrek değildir. Öğrenmeyi uygun hale getirmenin bir yolu da ,öğrencilere sağlıklı bir yaşam sürmelerinde yardım etmek ve hoşnut kalmaları için maruz kaldıkları gerçek hayattan dersler öğreterek okul ile ev arasında bağ kurmaktır. Böyle bir dersin bir örneği, yaşlarına bağlı olarak sınıfınızda çocukların günde kaç saat uyumaya ihtiyaçları olduğunu anlamayı gerektirir.

                  Gerçek Anlamda Kaç Saat Uykuya İhtiyacın Var?






Yaş
Uyuma İhtiyacı




Yeni Doğanlar                             
Bebekler
Yürümeye Başlayanlar  (1-3)
Okul Öncesi  (3-5)
Okul Yaşındakiler  (5-10)
Ergenler  (10-17)
Yetişkinler

12-18 saat
14-15 saat
12-14 saat
11-13 saat
10-11 saat
8.5-9.25 saat
7-9 saat




Öğrencilerinize şunu öğretin, yeterli uyku uyumak bize bilgiye kolayca dikkatinizi vermeyi, öğrenmeyi ve hatırlamayı sağlar. Öğrenciler, grafikleme, haritalama ve günlük tutma aracılığıyla ne kadar uyuduklarını takip edebilirler. Uykudaki değişimler ve okuldaki yaşantılar arasında bir bağlantı kurabilirler. Sonuçlar ebeveynlerle etkileşimli bir ev ödevi (yukarıda anlatılan) veya Elena Aguilar’ın gönderisinde tanımlanan “pozitif telefon görüşmesi” gibi birçok yolla paylaşılabilir. Bu tarz dersler yalnızca okul ve ev arasında bağlantı kurmuyor aynı zamanda sağlıklı yaşama yaklaşan bir adım olarak da hizmet ediyor.

Etkili eğitim okul ve ev arasında ortaklık icab ettiğinden beri, yaratıcı bir şekilde bu ortaklığı beslemeliyiz. Yukarıda tanımlanan proje ve uygulamalarda olduğu gibi, bir çok yolla da bu gerçekleştirilebilir. Umuyoruz ki, konuşmaya devam eder ve fikirlerinizi yorum bölümünde paylaşırsınız.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder