Çeviren: Güllü YAMAN
YAYIN TARİHİ: 29 EYLÜL 2015
Öğretmenler öğrencilerine tabiatın değerini bilmeyi aşılamak için ne yapabilirler? WildWorkshops’tan Steven Lewis-Neill uygulanabilecek en iyi metodları tartışıyor.
Küçük
çocuklar doğaya doğuştan meraklılar. Ancak
İlkokul düzeyinde, çevredeki hayvanlara
ve bitkilere odaklanma için epeyce geç kalınmış ve çoğu çocuk için bu dostluk anaokulunda ve ya birinci sınıfta,
Küçük Canavarlar ünitesi ile başlıyor.
Hayvanlarla
çalışmak anaokullarının ilk zamanlarında
birçok alanda uygulanabilir. Tesbih böceklerinin ya da kın kanatlıların bacaklarını saymak gibi basit şeyler bile çocuklara sayıları
anlama ve kullanma yetenekleri de dahil sayı sayma yeteneklerini geliştirmek ve
iyileştirmek için fırsat sağlar. Böyle bir dersten sonra acaba kaç çocuk sonraki teneffüslerde küçük canavarları keşfe
çıkacak! ‘Başkalarına saygı gösterme ve iyi ilişkiler kurma’ fikri tüm canlıları kapsamaktadır ve bu uygulamalı
eğitimin ayrılmaz bir parçasıdır.
Küçük çocuklara her zaman birlikte çalıştığı canlılara saygı göstermeleri öğretilir. Olası ‘problemler’ genellikle anaokulunda motor becerilerini tam olarak kazanamamış çocuklarda olur. Hayvanları kasıtlı olarak ezme çok seyrek olur. 4 ile 5 yaşındaki bir çocuk korkmadan herhangi bir canlıyı elinde tutabilir, ancak bu 6 yaşına geldiklerinde her zaman söz konusu değildir. Çocuklar etraflarındaki yetişkinlerden sözlü olmayan sinyalleri toplamaya hazır edilir, ve eğer öğretmenlerinin hevesli olmadığını farkederlerse , kaç çocuğun bu küçük canlılarla uğraşmamak için muaf kağıdı vereceği o kadar şaşırtıcı ki!
Bazı öğretmenler çok başarılı (cesur) oyunculardır. 4-5 yaş aralığındaki çocuklar bu konuyu sever, ve tüm çabalarıma rağmen, kendi çocuğumun merakı sadece arkadaşlarıyla birlikteyken canlanıyor.
Okullar
açıkhava ortamlarına önem veriyor: Böcek otelleri oldukça popüler (ama daha çok yasadışı çöp
dökülen yerlere benzeyebilirler) ve
orman mühendisliği okulları da artık her yerde. Gelecek yılın ‘Açıkhava
Eğitimleri’ sergisinin yeni planlarından bahsetmişken, Eğitim Yenilik
Araştırmaları gösteriyor ki ‘Okullar artık açıkhava sınıflarına ilham olucak
yenilikler arıyor’. Açıkhava ekipmanları satmaya ve yüksek meblağlarda peyzaj
düzenlemeye istekli çok fazla şirket var
fakat birkaç kütük , biraz yabani ot ve hevesli öğretmenler tek ihtiyacımız olan şeyler.
Açıkhavada çalışmanın yararlarını vurgulayan birçok deneysel çalışma mevcut. Kendi çocuklarım olduğu için üzgün olduklarında onları bahçeye çıkarabilirim ve işe de yarıyor fakat bir öğretmen olarak biliyorum ki sınıfı dışarı çıkarmak her zaman pratik değil ve mümkün olmuyor. Eğer sınıfı dışarıya çıkarmana engel olacak herhangi bir problem varsa (mesela dışarısı çamurluysa ya da işlenmesi gereken bir edebiyat dersi varsa) çok da olası değil.
Bir okulun zemini genelde kullanılmamış en geniş kaynaktır, fakat Creative Star’ın sahibi, yazar ve blog yazarı ve açıkhava taraftarı Julia Robertson net bir tavır sergiliyor : “Ben bir ‘açıkhava eğitimi uzmanı’ değilim. Ben tüm olasılıkları deneyimleyen sıradan bir öğretmenim.”
Teknolojideki gelişmeler ve mobil cihazlara rağbetle birlikte açıkhavada öğrenme her zamankinden daha kolay. Cep telefonlarını ses, video, resim kaydetmek için araç olarak kullanmak bilimsel çalışmalar için mükemmel.
Açıkhavada çalışmanın yararlarını vurgulayan birçok deneysel çalışma mevcut. Kendi çocuklarım olduğu için üzgün olduklarında onları bahçeye çıkarabilirim ve işe de yarıyor fakat bir öğretmen olarak biliyorum ki sınıfı dışarı çıkarmak her zaman pratik değil ve mümkün olmuyor. Eğer sınıfı dışarıya çıkarmana engel olacak herhangi bir problem varsa (mesela dışarısı çamurluysa ya da işlenmesi gereken bir edebiyat dersi varsa) çok da olası değil.
Bir okulun zemini genelde kullanılmamış en geniş kaynaktır, fakat Creative Star’ın sahibi, yazar ve blog yazarı ve açıkhava taraftarı Julia Robertson net bir tavır sergiliyor : “Ben bir ‘açıkhava eğitimi uzmanı’ değilim. Ben tüm olasılıkları deneyimleyen sıradan bir öğretmenim.”
Teknolojideki gelişmeler ve mobil cihazlara rağbetle birlikte açıkhavada öğrenme her zamankinden daha kolay. Cep telefonlarını ses, video, resim kaydetmek için araç olarak kullanmak bilimsel çalışmalar için mükemmel.
Amaç
çocukların bilgisayarlarla değil, doğayla içiçe olmalarını sağlamak olsa da, kesinlikle bilgisarların da önemli rolleri
var. “Doğaya yabancılaşma” terimini kazandıran yazar Richard Louv’un da dediği
dediği gibi :
“21.
Yüzyıla yapılabilecek en iyi hazırlık
belki de doğal ve gerçek deneyimlerin bir kombinasyonudur.” Büyük çaplı
çevresel sorunlarla başa çıkabilmek için gelecek nesiller doğayla sıkı bir bağ
geliştirmeli, yenilikçi çözümler getirebilmek
için de ileri teknoloji ile donatılmaları gerekmektedir. İlgi ve merak,
profesyonel astronot olmak için şarttır ancak yüksek teknolojili ürünleri nasıl
kullanacağını bilmek de gerekir. Bir daha ki sefer yürüyüşe çıktığında, akıllı telefonunu
yanında getir ve onu doğanın sağladığı tüm bu
büyüyü daha derin bir şekilde keşfetmek ve bağlanmak için kullan.
Dijital
mikroskoplar okullar için elzem bir ihtiyaçtır, ve o olmadan bazı konuları
anlatmak nasıl mümkün olabilir bilmiyorum. Minik Canavarlar için talep
edilmesinin bir sebebi var, çocuklar onları devmiş gibi görmeyi çok seviyor.
Dino-Lite serisi (dijital mikroskop serisi) çok ucuz değil ancak küçükler ve
elde taşınabiliyorlar. Laboratuar tüplerinin içerisinde rahatça hareket
ettirilebiliyor ve geniş beyaz tahtalarda bile tamamen belirgin. Bir salyangozu
başaşağı çevirin ve büyük bir ekranda çocuklara izletin – çocukların gözleri
tıpkı salyangozunkiler kadar yerlerinden fırlayacak. Okulların sadece yatırım
yapmaya (yaklaşık 300€) ve sürücüleri tüm bilgisayarlara yüklemeye ihtiyaçları
var. Tepegözler oldukça yaygın ve tüm
sınıfa izleme imkanı sağladığı için oldukça kullanışlı (eski tip projeksiyonlar
bile rutubetli bölgelerde sürü halinde yaşayan küçük canavarların silüetlerini
izlemek için faydalı). İnternette BBC Vahşi Yaşam kanalının kayıtlarının bulunduğu www.arkive.org gibi siteler size
parkta bulduğunuz bir uğurböceğinin larvasını izleyebilme imkanı veriyor.
Hayvanlarla yakın ilişkiler kurmanın çocukların
sağlığı üzerinde olumlu bir etkisi
olduğu şüphe götürmez. Critterish Allsorts tarafından
yürütülen ‘hayvan terapisi’ adlı harikulade çalışmada bunu doğruluyor. Buna rağmen sınıf hayvanları az ve
girişe çekici bir akvaryum yerleştirmek için para biriktirilebilir, çocuklar
okulda hayvanlarla her zaman uzun süreli temas içerisinde olmuyor. Sağlık
ve Güvenlik sorunları ve risk değerlendirmelerine muhtemel problemler de eklenmeli.
Bir çift sınıf faresi civciv ve tırtıllardan farklı olarak yarım dönemde tam olgunluğa erişmiş bebeklere sahip
olabilir, böylece çocuklarda memeli bir
hayvanın yaşam evresini ve bir annenin
rolünü tercrübe edebilir. Sally Kneidel’ın Sınıf Hayvanları (Classroom
Critters) and Bilimsel Metod (Scientific Method) gibi kitapları size fare ya da diğer küçük hayvanlarla çalışabilmek adına ilginç
fikirler verebilir.
Okullarında doğaya merakı arttırmak için muhteşem işler başaran bazı
öğretmenler var. Onları göller ya da vahşi alemlere teşvik edip, vakitlerini
bahçıvanlık ve fidan dikmeye
harcıyorlar. Kazananlar onlar. İstekli ve yaratıcı öğretmenler gerçekten
bir fark yaratabilir.
6. Toplu yokoluş evresine girerken (insan faaliyetlerinin sebep olduğu ilk evre) çocuklarımız etraflarındaki büyük değişikliklere tanıklık edecekler mi? Eğer doğayla içiçe olmazlarsa ve eğer doğayı anlamazlarsa neden doğayı kurtarmak istesinler?
6. Toplu yokoluş evresine girerken (insan faaliyetlerinin sebep olduğu ilk evre) çocuklarımız etraflarındaki büyük değişikliklere tanıklık edecekler mi? Eğer doğayla içiçe olmazlarsa ve eğer doğayı anlamazlarsa neden doğayı kurtarmak istesinler?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder