THOMAS L.FRIEDMAN
The New York Times 'ta 30 Mart 2013’te
yayımlandı. Orijinal metin için tıklayınız.
Çeviri: Büşra Kayı
Yüksek ücretli ve orta derecede beceri gerektiren işlerin gitgide artan bir şekilde ortadan kaybolması – ki bu son kuşaktaki orta sınıfın maruz kaldığı şey – tehlikesidir. Şimdi sadece yüksek beceri gerektiren bir iş ve buna karşılık yüksek maaş mevcut. Günümüzde her türlü orta sınıf iş, hiç olmadığından hızlı bir şekilde kaldırılmaktadır ya da piyasadan çekilmektedir. Yani, bu işler ya daha fazla beceri gerektirmekte, ya dünyada daha fazla insan tarafından yapılabilmekte yahut hiç olmadığından hızlı toprağa gömülerek kullanımdan kalkmaktadır. Bu yüzden Wagner, bugünkü eğitimin amacının her çocuğu “koleje hazır” hale getirmek değil, “yeniliğe hazır” -ne iş yapacak ise ona değer katmaya hazır- hale getirmek olması gerektiğini savunmaktadır.
Tony Wagner, Harvard Üniversitesi |
Harvard eğitim uzmanı Tony Wagner, bugünkü mesleğini tanımladığında, mesleğinin ‘’İki muhalif kabile
arasındaki bir çevirmen’’ olduğunu söylemektedir. -ki bu kabileler eğitim dünyası
ve iş dünyası, çocuklarımızı eğiten insanlar ve onlara iş veren insanlardır.-
Wagner’ın ‘’ Yenilikçiler Yaratmak: Dünyayı Değiştirecek Genç İnsanlar
Üretmek’’ adlı kitabındaki iddiası şöyledir: Bizim K-12 ve kolejlerimizin
izledikleri yollar 'piyasadaki en gerekli becerileri kalıcı bir şekilde öğretmemekte ve istenen değeri katmamaktadır.'
Yüksek ücretli ve orta derecede beceri gerektiren işlerin gitgide artan bir şekilde ortadan kaybolması – ki bu son kuşaktaki orta sınıfın maruz kaldığı şey – tehlikesidir. Şimdi sadece yüksek beceri gerektiren bir iş ve buna karşılık yüksek maaş mevcut. Günümüzde her türlü orta sınıf iş, hiç olmadığından hızlı bir şekilde kaldırılmaktadır ya da piyasadan çekilmektedir. Yani, bu işler ya daha fazla beceri gerektirmekte, ya dünyada daha fazla insan tarafından yapılabilmekte yahut hiç olmadığından hızlı toprağa gömülerek kullanımdan kalkmaktadır. Bu yüzden Wagner, bugünkü eğitimin amacının her çocuğu “koleje hazır” hale getirmek değil, “yeniliğe hazır” -ne iş yapacak ise ona değer katmaya hazır- hale getirmek olması gerektiğini savunmaktadır.
Bu uzun sürecek bir
görev. Wagner’ın izini sürdüm ve ondan ayrıntılara inmesini istedim. ‘’Bugün’’
dedi e-mail yoluyla: ‘’Çünkü bilgi internetin bağlı olduğu her cihazda mevcut,
bildiğiniz şey, bildiğiniz şey ile ne yapabileceğinizden daha az önem arz
etmektedir. Yenilik yapma kapasitesi - yaratıcı bir şekilde problemleri çözme
veya hayata yeni olabilirlikler getirme yeteneği- ve eleştirel düşünme,
iletişim ve işbirliği gibi beceriler akademik bilgiden daha fazla önem arz
etmektedir. Bir idarecinin bana dediği gibi, ‘’yeni işe alınanlara içeriği
öğretebiliriz ve bunu yapmak zorunda kalacağız çünkü içerik değişmeye devam
edecek fakat onlara nasıl düşünmeleri gerektiğini - doğru sorular sormayı ve
inisiyatif almayı- öğretemeyiz.’’
Tony Wagner: "Yenilikçiler Yaratmak" |
Benim kuşağım bunu çok
kolay yaptı. Biz iş “bulmak” zorundaydık. Fakat, her zamankinden çok,
çocuklarımızın bir meslek icat etmesi gerekecek. (İyi ki, bugünün dünyasında,
bu öncekinden daha kolay ve daha ucuz). Emin olun ki, şanslı olanlar ilk
mesleğini bulacak, fakat bugünün değişim hızına bakarak, ilk mesleğini bulanlar
bile, eğer ebeveynleri mesleklerini geliştirmek isteselerdi, ebeveynlerinin
yapmaları gerekenden çok daha fazla bir şekilde o mesleği yeniden icat etmek,
değişim mühendisliği yapmak, yeniden hayal etmek zorunda kalacaklar. Eğer bu
doğruysa, diye sordum Wagner’e, bugünkü gençlerin neyi bilmeye ihtiyacı var?
‘’Tabi ki de, her
genç insan temel bilgilere ihtiyaç duymaya devam edecek,’’ dedi. ‘’Fakat daha
fazla motivasyona ve becerilere ihtiyaç duyacaklar.’’ Bu üç eğitim amacından,
motivasyon en kritik olanıdır. İçsel motivasyonu olan – meraklı, sebat gösteren ve risk
almaya istekli – genç insanlar, devamlı yeni bilgi ve beceriler
öğrenecektirler. Yeni fırsatlar bulabilecekler veya kendi fırsatlarını
yaratabilecektirler. Çoğu geleneksel kariyerler kaybolurken, giderek önemli
olacak bir düzen bu.’’
Bugün eğitim reformunun odağında ne olması gerekmektedir?
‘’Çoğu öğrencinin
ilgisinin olmadığı ve asla ihtiyaçları olmayacağı şeyleri, ve onların
Google’dan bulabilecekleri ve test sona erene kadar unutacakları gerçekleri
öğretmekteyiz ve test etmekteyiz.’’ dedi Wagner. ‘’Bu yüzden, çocuklar okulda
ne kadar uzun süre kalırsa, motivasyonları o kadar az olur. Gallup’un son
araştırması göstermektedir ki, öğrenci ilgisi beşinci sınıfta % 80’den lisede %
40’a doğru gitmektedir. Bir yüzyıldan daha önce, tek odalı okul binasını
tekrar icat ettik ve endüstriyel ekonomi için fabrika okullar ortaya çıkardık.
21. yüzyıl için okulları gözümüzde yeniden canlandırmak bizim en önemli önceliğimiz olmalıdır. Becerileri öğretmeye odaklanmak zorundayız ve öğrenme isteğini, fark yaratmayı ve içsel motivasyonun en güçlü üç içeriğini yani ‘oyun, tutku ve amaç’ı sınıfa getirmek zorundayız.
21. yüzyıl için okulları gözümüzde yeniden canlandırmak bizim en önemli önceliğimiz olmalıdır. Becerileri öğretmeye odaklanmak zorundayız ve öğrenme isteğini, fark yaratmayı ve içsel motivasyonun en güçlü üç içeriğini yani ‘oyun, tutku ve amaç’ı sınıfa getirmek zorundayız.
Okul müdürü ve öğretmenler için bu ne anlama gelmektedir ?
‘’Öğretmenler’’ dedi
Tony Wagner, ‘’öğrencilerin mükemmel performans göstermesine rehberlik
etmeleri gerekmektedir ve okul müdürleri, yenilik yapmayı gerektiren işbirliği
kültürünü yaratan eğitici liderler olmalıdırlar. Fakat test edilen şey ne
öğretildiğidir, ve bu yüzden ‘Hesapverilebilirlik 2.0.’ kavramına ihtiyacımız var.’’ Tüm
öğrencilerin, K-12 ve ortaöğretim sonrası esnasında doğru bir biçimde
geliştirdikleri iletişim ve eleştirel düşünme gibi becerilerde usta
olduklarının kanıtını göstermek için dijital portfolyoları olmalıdır. College
and Work Readiness Assessment ( Kolej ve İşe Hazırlık Değerlendirmesi ) gibi
yüksek kaliteli testlerin seçici kullanımı önemlidir. Son olarak, öğretmenler –
Mayıs ayında yapılan çoktan seçmeli test üzerinden alınacak bir puan yerine – yıl boyunca
öğrencilerin çalışmalarındaki ilerlemelerin kanıtlarına göre
değerlendirilmelidirler. Öğrencilerin girişimcilik gibi alanlarda “liyakat” rozetlerine bağlı bir beceri temelli serileri tamamlayarak bir lise
diploması kazanacakları laboratuar okullarına ihtiyacımız var. Ve tüm yeni öğretmenlerin
usta öğretmenlerle birlikte olabilecekleri eğitim okulları ve performans standartları -
içerik standartları değil- sistemin tümünde yeni bir standart
olmalıdır.
Kim bunu doğru yapıyor ?
Tony Wagner ‘’Dünyadaki
en yenilikçi ekonomilerden biri Finlandiya’’ dedi, ‘’ ve orası öğrencilerin
“yenilikçiliğe hazır” bir şekilde liseden ayrıldıkları tek ülke. ’’Olgulardan çok yaratıcılığı ve kavramları öğreniyorlar, ve bir çok seçmeli dersleri var-
hepsi daha kısa süren bir okul günü ile, az ödevle, neredeyse hiç sınavsız- Amerika’da, Hewlett Foundation’s Deeper Learning Initiative (Hewlett Vakfı’nın
Daha Derin Öğrenme Girişimi) ile bağlantılı olan 500 adet K-12 okulu ve EdLeader21
olarak adlandırılan 100 okul bölgesini kapsayan bir birlik, 21. yüzyıl
becerilerini öğretmek için yeni yaklaşımlar geliştiriyorlar. Aynı zamanda,
öğrencilerin yenilik yapmayı öğrendikleri Standford ’da ‘’D-school’’ , ‘’The
M.I.T. Media Lab’’ ve ‘’ Olin College of Engineering’’(Olin Mühendislik
Koleji) gibi yeniden icat etmeye dayalı sayısı artmakta olan kolejler
mevcuttur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder