15 Şubat 2015 Pazar

Mesleğe mi İhtiyacınız Var? Onu İcat Edin

THOMAS L.FRIEDMAN
The New York Times 'ta 30 Mart 2013’te yayımlandı. Orijinal metin için tıklayınız. 
Çeviri: Büşra Kayı

Tony Wagner, Harvard Üniversitesi
Harvard eğitim uzmanı Tony Wagner, bugünkü mesleğini tanımladığında, mesleğinin ‘’İki muhalif kabile arasındaki bir çevirmen’’ olduğunu söylemektedir. -ki bu kabileler eğitim dünyası ve iş dünyası,  çocuklarımızı eğiten insanlar ve onlara iş veren insanlardır.- 

Wagner’ın ‘’ Yenilikçiler Yaratmak: Dünyayı Değiştirecek Genç İnsanlar Üretmek’’ adlı kitabındaki iddiası şöyledir: Bizim K-12 ve kolejlerimizin izledikleri yollar  'piyasadaki en gerekli becerileri kalıcı bir şekilde öğretmemekte ve istenen değeri katmamaktadır.'



Yüksek ücretli ve orta derecede beceri gerektiren işlerin gitgide artan bir şekilde ortadan kaybolması – ki bu son kuşaktaki orta sınıfın maruz kaldığı şey – tehlikesidir. Şimdi sadece yüksek beceri gerektiren bir iş ve buna karşılık yüksek maaş mevcut. Günümüzde her türlü orta sınıf iş, hiç olmadığından hızlı bir şekilde kaldırılmaktadır ya da piyasadan çekilmektedir. Yani, bu işler ya daha fazla beceri gerektirmekte, ya dünyada daha fazla insan tarafından yapılabilmekte yahut hiç olmadığından hızlı toprağa gömülerek kullanımdan kalkmaktadır. Bu yüzden Wagner, bugünkü eğitimin amacının her çocuğu “koleje hazır” hale getirmek değil, “yeniliğe hazır” -ne iş yapacak ise ona değer katmaya hazır- hale getirmek olması gerektiğini savunmaktadır.

Bu uzun sürecek bir görev. Wagner’ın izini sürdüm ve ondan ayrıntılara inmesini istedim. ‘’Bugün’’ dedi e-mail yoluyla: ‘’Çünkü bilgi internetin bağlı olduğu her cihazda mevcut, bildiğiniz şey, bildiğiniz şey ile  ne yapabileceğinizden daha az önem arz etmektedir. Yenilik yapma kapasitesi - yaratıcı bir şekilde problemleri çözme veya hayata yeni olabilirlikler getirme yeteneği- ve eleştirel düşünme, iletişim ve işbirliği gibi beceriler akademik bilgiden daha fazla önem arz etmektedir. Bir idarecinin bana dediği gibi, ‘’yeni işe alınanlara içeriği öğretebiliriz ve bunu yapmak zorunda kalacağız çünkü içerik değişmeye devam edecek fakat onlara nasıl düşünmeleri gerektiğini - doğru sorular sormayı ve inisiyatif almayı- öğretemeyiz.’’

Tony Wagner: "Yenilikçiler Yaratmak"
Benim kuşağım bunu çok kolay yaptı. Biz iş “bulmak” zorundaydık. Fakat, her zamankinden çok, çocuklarımızın bir meslek icat etmesi gerekecek. (İyi ki, bugünün dünyasında, bu öncekinden daha kolay ve daha ucuz). Emin olun ki, şanslı olanlar ilk mesleğini bulacak, fakat bugünün değişim hızına bakarak, ilk mesleğini bulanlar bile, eğer ebeveynleri mesleklerini geliştirmek isteselerdi, ebeveynlerinin yapmaları gerekenden çok daha fazla bir şekilde o mesleği yeniden icat etmek, değişim mühendisliği yapmak, yeniden hayal etmek zorunda kalacaklar. Eğer bu doğruysa, diye sordum Wagner’e, bugünkü gençlerin neyi bilmeye ihtiyacı var?
‘’Tabi ki de, her genç insan temel bilgilere ihtiyaç duymaya devam edecek,’’ dedi. ‘’Fakat daha fazla motivasyona ve becerilere ihtiyaç duyacaklar.’’ Bu üç eğitim amacından, motivasyon en kritik olanıdır. İçsel motivasyonu olan – meraklı, sebat gösteren ve risk almaya istekli – genç insanlar, devamlı yeni bilgi ve beceriler öğrenecektirler. Yeni fırsatlar bulabilecekler veya kendi fırsatlarını yaratabilecektirler. Çoğu geleneksel kariyerler kaybolurken, giderek önemli olacak bir düzen bu.’’

Bugün eğitim reformunun odağında ne olması gerekmektedir?

‘’Çoğu öğrencinin ilgisinin olmadığı ve asla ihtiyaçları olmayacağı şeyleri, ve onların Google’dan bulabilecekleri ve test sona erene kadar unutacakları gerçekleri öğretmekteyiz ve test etmekteyiz.’’ dedi Wagner. ‘’Bu yüzden, çocuklar okulda ne kadar uzun süre kalırsa, motivasyonları o kadar az olur. Gallup’un son araştırması göstermektedir ki, öğrenci ilgisi beşinci sınıfta % 80’den lisede % 40’a doğru  gitmektedir. Bir yüzyıldan daha önce, tek odalı okul binasını tekrar icat ettik ve endüstriyel ekonomi için fabrika okullar ortaya çıkardık. 
21. yüzyıl için okulları gözümüzde yeniden canlandırmak bizim en önemli önceliğimiz olmalıdır. Becerileri öğretmeye odaklanmak zorundayız ve öğrenme isteğini, fark yaratmayı ve içsel motivasyonun en güçlü üç içeriğini yani ‘oyun, tutku ve amaç’ı sınıfa getirmek zorundayız.

Okul müdürü ve öğretmenler için bu ne anlama gelmektedir ?

‘’Öğretmenler’’ dedi Tony Wagner, ‘’öğrencilerin mükemmel performans göstermesine rehberlik etmeleri gerekmektedir ve okul müdürleri, yenilik yapmayı gerektiren işbirliği kültürünü yaratan eğitici liderler olmalıdırlar. Fakat test edilen şey ne öğretildiğidir, ve bu yüzden ‘Hesapverilebilirlik 2.0.’ kavramına ihtiyacımız var.’’ Tüm öğrencilerin, K-12 ve ortaöğretim sonrası esnasında doğru bir biçimde geliştirdikleri iletişim ve eleştirel düşünme gibi becerilerde usta olduklarının kanıtını göstermek için dijital portfolyoları olmalıdır. College and Work Readiness Assessment ( Kolej ve İşe Hazırlık Değerlendirmesi ) gibi yüksek kaliteli testlerin seçici kullanımı önemlidir. Son olarak, öğretmenler – Mayıs ayında yapılan çoktan seçmeli test üzerinden alınacak bir puan yerine – yıl boyunca öğrencilerin çalışmalarındaki ilerlemelerin kanıtlarına göre değerlendirilmelidirler. Öğrencilerin girişimcilik  gibi alanlarda “liyakat” rozetlerine bağlı bir beceri temelli serileri tamamlayarak bir lise diploması kazanacakları laboratuar okullarına ihtiyacımız var. Ve tüm yeni öğretmenlerin usta öğretmenlerle birlikte olabilecekleri eğitim okulları ve performans standartları - içerik standartları değil-  sistemin tümünde yeni bir standart olmalıdır. 

Kim bunu doğru yapıyor ?

Tony Wagner ‘’Dünyadaki en yenilikçi ekonomilerden biri Finlandiya’’ dedi, ‘’ ve orası öğrencilerin “yenilikçiliğe hazır” bir şekilde liseden ayrıldıkları tek ülke. ’’Olgulardan çok yaratıcılığı ve kavramları öğreniyorlar, ve bir çok seçmeli dersleri var- hepsi daha kısa süren bir okul günü ile, az ödevle, neredeyse hiç sınavsız- Amerika’da, Hewlett Foundation’s Deeper Learning Initiative (Hewlett Vakfı’nın Daha Derin Öğrenme Girişimi) ile bağlantılı olan 500 adet K-12 okulu ve EdLeader21 olarak adlandırılan 100 okul bölgesini kapsayan bir birlik, 21. yüzyıl becerilerini öğretmek için yeni yaklaşımlar geliştiriyorlar. Aynı zamanda, öğrencilerin yenilik yapmayı öğrendikleri Standford ’da ‘’D-school’’ , ‘’The M.I.T. Media Lab’’ ve ‘’ Olin College of Engineering’’(Olin  Mühendislik Koleji) gibi yeniden icat etmeye dayalı sayısı artmakta olan kolejler mevcuttur.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder