29 Şubat 2016 Pazartesi

Pozitif ve Güvenilir Bir Sınıf Ortamı Yaratma

http://www.edutopia.org/blog/building-positive-trusting-classroom-jose-vilson

Pozitif ve Güvenilir Bir Sınıf Ortamı Yaratma
Yazan: José VILSON

İnanın ya da inanmayın, okulun ilk gününden önce biraz korkum vardı. Bütün yaz, müfredatımı hazırlamış, ders planlarımı yeniden gözden geçirmiş, öğrencilerime vereceğim emeği derinlemesine düşündüm, ve bol miktarda mesleki gelişim eğitimi aldım (özellikle fen bilimleri ve matematik entegrasyonu hakkında). Hatta, uyumaya gitmeden birkaç saat önce Facebook’ a şunu yazdım: "Daima okulun ilk günü öğrencilerle kendimi gergin hissetmişimdir. Sadece onlardan korktuğum için değil, fakat onlar için doğru olanı yapmak istediğim için de.”  En iyi şekilde çabalamama rağmen, hep daha iyisini yapabileceğimi hissetmişimdir. Sonra, okulun ilk gününde bir önceki öğrencilerimin birinden, ben de dahil olmak üzere, öğretmenlerini ne kadar özlediğine dair bir kısa mesaj aldım.

Bu bana hatırlattı ki, bazı hatalarıma rağmen geçen sene birkaç iyi şey yapmışım, ve bu güçlü yanım geçen sene okuttuğum her öğrencinin üzerinde bir imza olmaya devam edecek.  Tanıdığım öğretmenlerin çoğu öğrencileriyle olumlu bir bağ kurmak istiyorlar ama çoğu zaman bunu nasıl yapacaklarını bilmiyorlar ya da onların sessizliğini ve itaatkarlıklarını onların derste öğrendikleri anlamına geldiğini inanıyorlar. Öğrencilerle bağ kurmak, onlara öğrenmeleri için bir kapı açmak, sizin söylemek zorunda olduklarınızı söylediğinizde onların anlayışlı olmalarını sağlamak kadar derse katılabilmeleri için onlara güven vermek demektir.  
İşte farkına vardığım olumlu yanlar:

1)  "Yanlış" kelimesini nadiren kullanın.
Öğrencilerin, ne kadar saçma olursa olsun, derste yorum yaptıklarında veya soru sorduklarında istim düdüğünü çalmayacağınızı bilmeye ihtiyaçları vardır. Eğitim öğretim yılına onların hatalarını ve kuşkularını kabul ederek başlamak onları ve onların öğrenme tarzlarını tanımaya başlamak demektir. Ayrıca, zaten yıllın geri kalan zamanında onlara soruları nasıl cevap vereceklerini göstereceksiniz.  Sınıfta kullanılan  “yanlış” kelimesi, doğaçlama olarak söylenen “Sen bunu başaramazsın.” kalıbına çok benzer. Bu kelimeyi kullanmak işe yaramaz ve çoğunlukla öğrencilerin ileride derse katılmalarını engeller. Öğrencileri “Hatalı olabilirim veya olmayabilirim” diye düşünmeye sevk etmeden cevabın doğru olmadığını söylemenin o kadar çok yolu var ki.

2) Tartışmalarınızı dışarıda yapın.
Biz öğretmenlerin sınıf içerisinde öğrenci ile mütemadiyen tartışmakla kazanacağı hiç bir şey yoktur; fakat kaybedeceği çok şey vardır. Aşırı durumlarda bile, öğrenciyle birkaç saniyeden daha fazla tartışmak yetişkinlere öğrenciye olduğundan daha kötü görünür. Bunun yerine öğrenciyi dışarıya çıkartın ve tartışmanızı orada yapın. Sonra, onu dışarı çıkardığınızda, şikayetini seslendirmesine izin verin. Bizim çoğu zaman, hata bizde olduğu zaman bile neden böyle davrandıklarına dair fikrimiz yoktur. Problemini seslendirir seslendirmez, ona ciddi ve olumlu bir şekilde sınıfta olması gereken davranışı hatırlatın. O, sakinleşir sakinleşmez, sınıfa dönmesine izin verin, araya mesafe koyun , ve ders  anlatmaya devam edin.

3) Yerinde olumlama da işe yarar.
Bugünlerde mesleki gelişim alan öğretmenlerin çoğu size doğrudan olumlu geri-dönüt vermemenizi söyler, bir dereceye kadar buna ben de katılıyorum. Hiçbir öğretmen devamlı olumlamaya ihtiyacı olan bir öğrenci istemez, çünkü bu şekilde asla  öğrencilerde  asla öz  yeterlilik sağlayamazlar. Bu yüzden bizden hızlıca bir baş sallama ya da “Doğru yoldasın!” gibi bir önermede bulunmamamız istenir.  Hatta çok sık olamamakla beraber, öğrenci kötü bir gerginlik yaşamışsa ya da kendilerini derin bir kızgınlığa kapatmışlarsa, hızlı bir "Evet, kesinlikle haklısın" ya da sırtına hafifçe vurmak , onu doğru zihinsel duruma geri taşıyacaktır. Öğretmenler olarak öğrencimizin fazladan desteğe ihtiyacı olup olmadığını doğru okumak zorundayız. Bunu ne zaman sınıfta kullandıysam, derste sabah espressosu etkisi yarattı. Bunu yine yapacağım.
Öğretmen olarak yaptıklarımın çoğu benim okulların nasıl islemesi gerektiği ve kendi sınıfımdaki sınıf yönetimim hakkındaki çekirdek inançlarımla örtüşür. Böyle bir ortam inşa etmek için daha fazla öneriniz olabilir, olmalıdır da. Biz eğitimciler daha iyisini gerçekleştirebiliriz, özellikle okulun onlara hiçbir şey önermediğini düşünen öğrenciler için. Bunun en iyi yolu her gün hizmet verdiğimiz genç insanlarla bağ kurmaktır.
Çeviren: Banu Mutafcılar



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder