2 Kasım 2015 Pazartesi

Okul Öncesinde Öğrendikleriniz Çalışma Hayatında Neden Çok Önemli?


Çeviren: Bilal Ali TELCİ

Orijinal metin için tıklayınız
















 Günümüzde makinelerin yapabileceği tüm işler, gerek cerrahi uygulama yapmak, araba sürmek yada gıda hizmeti sunmak olsun, onlar hala belirgin bir insan özelliğinde eksikler. Hiç bir sosyal becerileri yok.

Gelgelelim işbirliği, empati, esneklik gibi beceriler günümüz iş dünyasında giderek hayati olmaktadır. Yeni araştırmalara göre, zorlu sosyal becerileri gerektiren meslekler 1980’den beri diğerlerine nazaran daha çok artmakta. Ve yalnızca hem bilişsel hem sosyal yetenek gerektiren meslekler 2000 yılından bu yana istikrarlı maaş artışı göstermektedir.

Bulgular ekonomistlerin kafalarını karıştıran gizemi açıklamaya yardım ediyor: Yüksek becerili işlerin bile artışındaki yavaşlama. Derinden etkilenen iş sektörleri, ücret spektrumu boyunca sosyal becerileri gerektirmeyen işler olduğu görünüyor.

Harvard üniversitesinde eğitim ve ekonomi alanında doçent doktor ve yeni çalışmanın yazarı olan David Deming, ‘’Seninle konuştuğum için kafandan neler geçtiğini düşünmem gerek, Sıkıldı mı ? Ona çok fazla mı bilgi veriyorum ? Ve her zaman davranışlarımı düzeltmem gerek’’ demiştir. ‘’Bu programlaması gerçekten zor bir şey bu nedenle işlerin dağılımındaki yeri büyüyor. ’’

Bazı ekonomistler ve teknologlar bu akımı iyimserliğe sebep olarak görüyor: Teknoloji bazı işleri elese bile genellikle diğerlerini ortaya çıkarıyor. Ancak öğrencileri çalıştığımız şekilde değişime hazırlamak için okulların öğrettiği becerilerin değiştirilmesi gerekebilir. Sosyal becerilerin geleneksel eğitimde nadiren üzerinde durulmuştur.

Clayton Christensen  Enstitüsü kurucu ortaklarından aynı zamanda orada eğitim veren Michael Horn ‘’ Makineler bunun gibi bütün şeyleri otomatikleştiriyor bu nedenle daha sosyal becerilere sahip olmak, insan dokunuşu ve teknolojiyi tamamlamayı bilmek kritik öneme sahip ve bizim eğitim sistemimiz bunun için hazırlanmadı ‘’ demiştir.

Bay Deming okul öncesi sınıflarının daha çok modern iş dünyasına benzediğini dile getirmiştir. Çocuklar oyun alanında küçük gruplar halinde  sanat projelerinden bilimsel deneylere geçiyorlar ve en önemli becerileri diğerleriyle paylaşılıyor ve müzakere ediliyor. Fakat bu kısa sürede son buluyor yerini daha az akran etkileşimli zahmetli becerilerin geleneksel formatta eğitimi alıyor.

İş, tam da burada daha bir okul öncesi gibi olmaktadır.

Mr. Deming özellikle matematiksel olarak sosyalleşme ve düşünmeyi gerektiren işlerin istihdam ve ücret açısından iyi iş çıkarttığını bulmuştur. Bunlara doktorlar ve mühendisler dahil oluyor. Sosyal beceri gerektiren fakat matematik becerisi gerektirmeyen işler de aynı zamanda artmaktadır: Avukatlar ve çocuk bakımı çalışanları bunlara birer örnektir. Hızla tükenmekte olan işler ne sosyal ne de matematik becerisi gerektirmeyenler, amelelik gibi.


Matematik ve Bilim Yeterli Değil

Son 20 yılda oldukça istikrarlı bir şekilde gelişen meslekler yüksek matematik ve sosyal beceri gerektirenlerdendir.



(Orijinal Grafik Etkileşimlidir.)

Bilgisayar bilimi öğretimi üzerindeki önemine rağmen matematik ve bilimi öğrenmek yeterli değil. Muhasebeciler, banka memurları ve bir kaç alanda mühendisler son yıllarda,en yüksek ücretli işler dışında istihdam artışında en kötü performansı göstermiştir.Teknik endüstride, kişiler arası ve teknik becerileri kaynaştıran işler gelişiyor örneğin grup projesi üzerinde çalışan bilgisayar uzmanı gibi.

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde ekonomist olan David Autor ‘’ Eğer yalnızca teknik beceriler olsa otomatikleştirilebilmesi için mantıklı bir olanak olurdu ve sadece empatik ve esnek olsa sonsuz bir  insan tedariği olurdu ve bir iş düzgün bir şekilde karşılığını almazdı ‘’ demiştir.’’ Bu her ikisinin verimli etkileşimi hakkaniyetlidir’’.

Bay Deming’in çalışmaları Bay Autor’un ki de dahil olmak üzere daha önce yapılan araştırma tarafından desteklenmiştir.Bay Autor  büro veya fabrika işi gibi orta halli beceri gerektiren işlerin teknoloji tarafından içi boşaltıldığını yazmıştır.Fizik tedavi veya genel müteahhitlik gibi yeni orta becerili işler teknik ve kişiler arası ihtisasını kaynaştırıyor. Nobel ödüllü ekonomist James Bay Heckman karakter, güvenilirlik ve azim gibi bilişsel olmayan becerilerin bilişsel başarı kadar önemli olmasıyla sonuçlanan çığır açan bir çalışma yaptı. ‘’Onlar öğretilebilirler fakat Amerikan okulları bunu yeterince yapmaya gerek duymuyorlar’’ dedi.

Bu sonuçlar akademik çevre dışında uygulamaya konuldu. Örneğin Google araştırmacıları neyin en iyi yönetici yaptığına karar vermek için şirketin çalışanlarını inceledi. Onlar bunun teknik uzmanlık olabileceğini varsayım olarak kabul ettiler. Bunun yerine o en iyi yöneticiler bire bir görüşme için zaman yaratan insanlardı; onlar çalışanlara problemler üzerinde kafa yormalarına ve onların hayatlarına ilgi duymalarına yardımcı oldu.

Bay Deming’in çalışması bu tür becerileri ölçer. Mesleklerin çalışma bakanlığından gerek duyulan görevleri ve kabiliyetleri kullanarak O*NET adlı ankette, bilişsel beceri gibi faktörleri denetledikten sonra sosyal becerilerin yıllarca eğitim ve meslek içindeki ekonomik geri dönüşünü ölçmüştür. 






Mühendislik gibi  ekip çalışmasına gerek duymayan meslekler  ve tekrarlayan işlere gerek duyan meslekler azalırken, sosyal becerileri gereksinim duyan mesleklerin oranı 1980 ve 2012 yılları arasında 24 % artmıştır.

Bay Deming bunu karşılaştırmalı üstünlüğün ekonomik eğilimi olarak açıklar.

Varsayalım iki işçi bir araştırma makalesi yayımlıyorlar. Biri veri analizlerinde çok başarılı diğeri ise yazmada oldukça başarılı eğer iş birliği yapsalardı daha üretken olurlardı ve ortaya daha verimli bir ürün koyarlardı. Fakat bireyler arası becerilerde eksiklikleri varsa birlikte çalışmanın maliyeti bu partnerliği verimli hale getirmek için çok fazla olabilir.

Kadınların sosyal beceriye olan talep ile ilgili daha fazla avantaj elde ettikleri gözüküyor. Rutin mesleklerdeki düşüş kadınları erkeklere nazaran daha derinden etkiledi. Fakat kadınlar  yöneticiler, doktorlar ve profesörler gibi iş birlikçi mesleklere daha başarılı geçiş yaptılar.

Bay Deming ve diğer araştırmacılar  bunun nedeninin bebeklikten itibaren  kadınların karakteristik olarak sosyal anlayış, duygusal zeka ve başkalarıyla çalışmak gibi şeylerde daha çok başarılı oldukları için olabileceğini söylerler.

Araştırmacılar bu sonuçların gelenekçi eğitimin  önemsiz olduğunu değil aslında gelenekçi okul derslerinin iş piyasasında mücadele edebilmek için her zamankinden daha önemli olduğunu söylüyorlar. Fakat bazı okullar sosyal becerilerin müfredata nasıl ekleneceklerinin  yollarını arıyorlar.

Bir çok işletme ve sağlık okullarında öğrenciler işlerini tamamlamak için küçük gruplara atanırlar. Sözde terz-yüz sınıflarda ders öncesi video konferansları ödevleri alırlar ve sınıflarda tartışma ve grup çalışması için ayrılırlar. Ana fikir şu ki gelenekçi dersler çok az etkileşim sunuyorlar ve sadece internet üzerinden de uygulanabiliyorlar.

San Fransisco’da ki girişimcilik okulu Minerva Okulları bu açıdan bakıyorlar. Dekan Stephen Kosslyn amacın gerçekleri sınıf dışarısına çıkartma ve sınıfı etkili iletişim ve etkileşim için kullanmak olduğunu söylemiştir. O ‘’ Bu yaratıcılık, yargılama ve bir makinenin programlaması için zor olan bütün şeyleri içeriyor’’ demiştir.

Bayan sporları kuruluşu başkanı Deborah Slaner Larkin, bu becerileri öğretmenin bir diğer yolunun ise sporlar, müzik grupları veya tiyatro olduğunu söylemiştir. O öğrencilerin birbirine güvenmek, birinin bir başkasının kuvvetli yanını ortaya çıkarması ve yönetilebilir olmak gibi önemli iş yeri becerilerini öğrendiklerini söylemiştir.


Günün birinde, neredeyse tüm işler insanlara hiç bitmeyen boş zamanları bırakarak otomatikleştirilecek. Fakat bu sırada bu çalışma öğrencilerin fiili iş dünyasına hazırlanmaları gerektiğini ileri sürüyor. Belki de üniversiteler ve akademiler öğrencilerini ana okullarının yaptığı şekilde -“Birbirinizle İyi Oynayın”- prensibiyle değerlendirmeliler. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder